12 Ocak 2010 Salı

Ve huzurlarınızda Metallica!


Metallicanın kuruluş öylüsünü Cliff’i anarken vermiştik. Kaldığımız yerden devam edelim…

84 sonlarında Lisede bir arkadastan fight fire with fire’ı dinlemiş, bir bok da anlamamıştım. O zamanlar yeni albumler Turkiye'ye birkaç ay sonra gelirse buyuk olaydı! Şimdiki gibi tum dünyada aynı anda "real time online" çaat diye çıkmıyordu... FFWF o gune kadar dinlediklerimizden cok farklı, bugun hızlı sert diye tanımlanabilecek, o gunse tarif edemedigimiz bir muzik! Neyse “kıyamet” gibi ilk sarkıyı atlattıktan sonra manyak akorlar, power balad’lar falan muptelası olduk tabii ki…Tahmin ediyorum Ankara Menekşe pasajındaki ilk yerinde, sonradan aynı adla bar'ını da açacak Dorian Gray bant kayıt studyosundan doldurttum. Ya da bir arkadas doldurttu ondan kopyaladım. Sonrasında volkmen’imin degismezi oldu, derste bile acardım bunaldığımda. Binbir guclukle sarkı sözleri bulunduktan sonra ezberlendi. Dile kolay 25 yıl olmuş!!!

Albume gelince tabi sonradan fight fire’ın kıyameti anlattığını çakınca, “ulan adamlar muzikle sarkı sozu olmaksızın dahi birseyleri ifade edebiliyor” demistim!

Kill’em all, RTL’den kısa bir sure sonra gelebilmisti Dorian’a. Metallica ile bir anda malumunuz thrash patlamış, hepimiz thrash’ci olmustuk. Slayer, Anthrax, Megadeth, Metal church, Destruction, Testament, Tyrant, Metallica’nın açtığı yolda kendi kulvarlarında ardarda çıkardılar albumleri…

Açıkcası RTL’den daha sert olması, kaydın soundun daha zayıf kalması vs bu album hak ettiği ilgiyi gormedi. (Sonradan bu albümdeki seslerin cilalanmamış doğal sesler olduğunu öğrendim.) Ama sadece thrash’i ve speed’i underground kalmaktan kurtarması bile bu albume şapka çıkarmak için yeterli derim. 83’de bu albumun piyasaya surulmesi dahi başlıbaşına bir olay kabul edilmeli… Ayrıca cesur kapağı ve adını da takdir etmek lazım! Ha aslı koymadıkları ismin metal up your ass olduğunu düşünürsek light kaçmış:) Şarkı olarak aldığınızda da her ne bağladıysa çıkardığı inanılmaz gokgurultusu ile Cliff Burton’un basla ana ritmini çaldığı Seek & Destroy, ilk metal manifestolarından metal militia, resmen riffleriyle dörtnala giden suvarileri anlatan 4 horsemen gibi muhtesem sarkılar da vardı. Uzuntum, bu albumun 20. yılında -bir çok grubun yaptığı gibi-, bir 20th anniversary albumunun sarkılar yeniden studyoda çalınarak çıkarılmamasıdır:( Seek & destroy cliff’em all dan cekimleriyle seyrettigimiz ilk metallica klibi olmasından kelli kalbimizde yeri ayrıdır. Bugun youtube’da saniyede aradığını bulan genc arkadaslara bu durumu izah etmek çok zor biliyorum:)

Bir de albumun benim açımdan hazin bir hikayesi var; Sanıyorum 86 yazında K’emA plağını satın almıştım. İlk baskısı arka kapağında efsane “Bang that head…” manifestosu olanından! O gun okula karne almaya mı ne gitmiştik. Butun gun Ankara sıcağında arabanın içinde kalan plak, akşam eve gittiğimde resmen erimiş ve dışa doğru kavis yapmıştı. Aynı teknikle! duzeltebildiğim kadar duzelttim ama anca sonlardaki birkaç parca dinlenebilir hale geldi. Plak kapağı yıllarca kutuphanemin tepesinde asılı durdu. Ama her dinlediğimde plağın başına gelenleri hatırladığımdan bu albumu fazla dinleyemedim…

Devamı kimbilir ne zaman…

2 yorum:

Majesty dedi ki...

Bence Lars stüdyo albümlerine son verdiklerinde o tarz yeniden derleme kayıt vs. şeyleri çıkartacak. Ufak yaz turnelerine çıkmak için bahane olabilir onlar mesela. Hatta herif bütün konserleri pro çekim ile sahnedeki ekrandan yayınladığı için, hepsini kaydediyor ve kariyerlerinin sonuna geldiklerinde her konseri satışa sunacak gibi bir teorim var. Ben İstanbul'da hangileri çekildiyse gözüm kapalı alırım mesela.

JAMES WHITE dedi ki...

Hacı şu siteye bi izleme butonu koyda bizde izleyelim takip edelim neler yazılıyo neler oluyo ;)