31 Aralık 2009 Perşembe

Yeni yıl yeni yıl yeni yıl yeni yıl sizlere kutlu olsun:)


İklim değişiklikleri sonrası artık doğru düzgün kar yağmıyor İstanbul'a. O yüzden kızaklar ve geyikler de anlamsızlaşıyor yılbaşlarında. Çocukluğumda tornet vardı, kızak yerine düşünülebilir. Geyik ise bu coğrafyaya zaten ters, karakaçan olmalı en millisinden:)

22 Aralık 2009 Salı

Bu yılın unutulmayan olayı!

Bir yılı daha devirdik. Rahmetli Turkan Saylan'i, bol açılımları, böğrümüzün orta yerinden geçen krizi, bol internet yasakları ve bizim açımızdan en önemlisi...

olan yargısız infazıyla:( Yeni yıl böyle olmaz innnşalllahhh!

19 Aralık 2009 Cumartesi

Orphaned Land Yeni Albüm


Benim çok sevdiğim, özel bir gruptur. Grup İsrail çıkışlı fakat İsrailli diyemeyiz, ortadoğulu diye tanımlamak daha doğru. Zaten dünya görüşleri de bölgedeki malum düşmanlığı tamamen dışlayan, insancıl ve barıştan yanadır tarafsız olarak. Türleri ise Oryantal Metal diye geçer çok yerde.

Yeni albüm Ocak 2010'da raflardaki yerini alacakmış. Yıllardır bekleniyordu. 1991 yılında faaliyetlerine başlamalarına rağmen çok albümleri olmayan bir grup;

  • 1993 - The Beloved's Cry
  • 1994 - Sahara***
  • 1996 - El Norra Alila***
  • 2004 - Calm Before The Flood
  • 2004 - Mabool***
  • 2005 - Ararat [E.P]

Şeklinde resmi çıkışları. Bunlardan yıldızlı olanlar albüm sadece... Mabool'dan beri bekleniyordu bu albüm, 6 sene sonra geldi. Çok aktif değiller, metal piyasasında bile çok popüler değiller fakat önenli eserler bırakıyorlar zamana, kıymetini bilmek lazım.

Resmi siteleri; http://www.orphaned-land.com

16 Aralık 2009 Çarşamba

Sonisphere 2010 İsviçre

Hep bununla ilgili haber veriyorum ama mazur görün. Bu kadroyu toplayan kişi insan olamaz, insan haklarına aykırı bir eylem bu yaptıkları. Ayıptır;


15 Aralık 2009 Salı

The Big 4 Gerçek Oluyor




Bir başka haber de Sonisphere festivalinin Prag ve Varşova ayağından (şimdilik). 80'li yıllardan beridir süren bir geyik, bay area dörtlüsünün tek bir sahnede buluşması nihayet 2010'da gerçek oluyor. Türkiye'de de big 4 gerçekleşecek mi bilmiyorum, ama girişimler varmış. Eğer olursa tarihe tanıklık edeceğiz demektir! Zaten bu isimlerden iki tanesi kesinleşti önceki haberde yazdığımız gibi.

Heyecan üstüne heyecan, büyük isimler, müthiş bekleyiş. Yazamıyorum da zaten. Günlerdir kendimde değilim.

Sonisphere 2010 İstanbul - I

NTV Gece-Gündüz programında Yekta Kopan şu grupların kesinleştiğini açıkladı;

Metallica, Rammstein, Slayer, Iggy & The Stooges

Zaten etrafta dönen isimler de bunlardı son birkaç gündür. Çok yakın bir sürede herşey belli olur. Benim gönlümden tek bir şey geçiyor;

Scream for me Istanbul...

11 Aralık 2009 Cuma

Sonisphere Çek Cumhuriyeti


19 Haziran olması, bizi yakından ilgilendiriyor biraz. 16 Haziran Polonya'da Heaven & Hell yok, onun yerine Behemot vardı geri kalanı aynı. Tabi temennimiz Çek Cumhuriyeti gibi bir kadro olması burada.

10 Aralık 2009 Perşembe

2010 Konserleri

Akşam eve geldim, biraz oyun oynayayım diye oturdum bilgisayarın başına. Arkadaşın iletisi gözüme çarptı, iki tane link vermişti.

İlki http://www.metallica.com/index.asp?item=602811

Yaz geldi, normaldir Avrupa'daki festivallere başlarlar dedim. Sonra sonisphere festivalinin sitesine girdim;

http://www.sonispherefestivals.com/

25 27 Haziran İstanbul yazıyordu hala yazıyor. Neyseki festivalin ne olduğunu bildiğimden sazanlık yapmadım hemen, gezici bir festival Sonisphere. Ama her grup bütün konserlere de gitmiyor, belli olmuyor. Resmi açıklama olmadan sevinmemek lazım, her ne kadar ekşisözlük gibi ortamlarda yer yerinden oynadıysa bile. Sonra akşam 7 gibi Iron Maiden da festivale katılacak haberi geldi işte o zaman kalbim atmaya başladı. Polonya ve İngiltere'deki konseri de insanı heyecanlandırmıyor değil! Polonya : Metallica, Slayer, Anthrax, Mastodon. İngiltere : Iron Maiden, Rammstein, Mötley Crüe, Alice Cooper, Slayer, Anthrax, Iggy & The Stooges, The Cult.

Metallica da gelmese bile, Sonisphere büyük bir festival ve illaki 2-3 tane müthiş isim gelir diye düşünüyorum. İstanbul'a geleceğini asla düşünmediğim bir festivaldi bu fakat linkten de öğrendiğimiz üzere bu tarafta birçok ülkeye geliyorlar, görülen o ki, hedefleri büyük bu festivali yapanların ve dünyanın en büyüğü olmak için gayretliler.

Gece yatmaya hazırlanırken de bu sefer resmi bir haber geldi, yine bir İstanbul konseri haberi.

http://www.ericclapton.com/live/eric-clapton-live-06132010

Eric Clapton - 13 Haziran 2010, İstanbul.

Uni-Rock da bazı grupları açıklanmıştı, sağlam bir metal festivali olacak gibi duruyor şimdiden. Açıklanan gruplar; Obituary, Overkill, Heaven Shall Burn, Grave Digger.

EKLEME1: Bugün iki festivalin daha listesi belli oldu, Iron Maiden İsveç ve Finlandiya'da da konser verecek. Kendi sitelerinden linkine tıklayarak bakabilirsiniz.

9 Aralık 2009 Çarşamba

Gobek Guresi: Gerr (Tankard) vs Steve Souza (Exodus)



Blog Notu: Steve Abi, her gun bir tanker bira icen adami bir kutu kakakola ile nasıl altettin:)

8 Aralık 2009 Salı

Planın hasarı kendine, rahat uyu gittiğin yerde:(


Bundan 5 sene önce Damageplan adlı yeni grubu ile sahnede boy gösterirken Nathan Gale adlı kukuletalı bir meczupun silahlı saldırısı ve 16 kurşunu ile yaşama gözlerini yummuş, meczup da polis tarafından öldürülmüştü. Sonradan saldırganın şizofren bir Pantera fan’ı olduğu anlaşıldı. Öldürme gerekçesi açıklanmadı ama Dimebag'ın Pantera dışında bir grupla müzik yapması nedeniyle öldürüldüğünü anlamak için müneccim olmaya gerek yok!

85’de tanıştığı Hetfield Dimebag’ın hayatının dönüm noktası oldu. O zamana kadar glam tadında albumler yapan Pantera'nın elemanı Dimebag’ın odası da glam gruplarıyla doluydu. Hetfield Bon Jovi’nin posterini görünce üzerine tükürdü. Dime da sinirlenmek yerine aynı şeyi yaptı. Tükürükle birlikte müziği sertleşti Pantera’nın:) Ultra sertliğe, acaip tekniği, kesik ritmi ve garip gitar tonunu ekleyerek 90’larda grundge’a karşı thrash’ı ayakta tutan yegane adam (grup) olmasından ötürü gözümde kutsal, ancak bugün hiç hoşlaşmadığım bir sound'a önayak olması nedeniyle de kızdığım adamdır Dime…

Dostlarının katıldığı, istenmediği için Anselmo’nun yer almadığı harika bir cenaze ile öte diyara uğurlandı, konuşmacılardan en çok alkışı ise Vinnie Paul aldı: "Dime her gece, istisnasız her konserde varını yoğunu ortaya koyardı. Ve yapmayı en çok sevdiği işi yaparken öldü."

Mezar taşında;

“He came to rock...
And rocked like no other
With the heart twice the size of Texas,
Our beloved, brother, companion, mentor, idol and friend...
We love you Dime...

Until we meet again!” Yazar…

Ölümünün ardından dostları birbir onunla olan anılarını aktardı, en ilginci ise Türkiye'de geçen Sebastian Bach'ın yaşadıklarıydı;

"6 Aralıkta İstanbul’da çalmıştık. 8 aralik'ta (Ralph Santolla'nin doğum günü, Dimebag’le John Lennon'un öldürüldüğü gece*!)konser vereceğimiz Ankara'ya 6 saat yolumuz vardı. Sabah saat dort civarında benzin almak ve bir şeyler yemek icin mola verdik. İnanilmaz bir şekilde durdugumuz yerde otuza yakın, çoğu da Türkçe kaset arasında kahrolasi(!) bir pantera kasedi vardı: 'Far beyond driven!' 'Delilik' diye düşündük, 'kutsal bok(!)' dedik. Neyse kasedi aldık ve sabah 8’de Ankara'ya varana dek dinledik. Hatırlıyorum da camın kenarında araziyi seyredip uyuklarken Dimebag'in gitarının nasil kahrolası (!) bir havası olduğunu düşünüyordum..."

Ne demişti Pantera?

“Believe the word!
I will unlock my door,
And pass the cemetery gates…”

Son söz: Planın hasarı oldu kendine,
Rahat etsin gittiği yerlerde…

* 8 Aralıkta John Lennon da bir Beatles fanı tarafından öldürülmüştü. Lennon'u da hürmetle analım ve Nathan Gale'in bu tarihi tesadüfen seçmediğini düşünelim mi?

Yazı ekşi sözlük ve Encyclopaedia Metallum ’dan derlenmiştir…

5 Aralık 2009 Cumartesi

Overkill 2010'da Türkiye'de


Uni-Rock 2010 etkinliğinde Overkill de sahne alacakmış.

4 Aralık 2009 Cuma

Azimle Sıçan...:)))

Özlü Sözler VIII: Dave Mustaine (Megadeth)


"Eğer ben Metallica'dan ayrılmasaydım, dünyanın gelmiş geçmiş en iyi metal grubu olurduk!"

Blog Notu: Ayrılmadın, kovuldun!

27 Kasım 2009 Cuma

Emir Hot




Bir yıl oldu olmadı, amcam bizim memleket diyebileceğim Üsküp'ü ziyaretten dönmüştü. Mp3 cd'si yapmış orada (dağınık mp3 cd'leri de ayrı olaydır) oradan birkaç şarkı dinlemiştişm. Bir tanesi Blla Blla gibi bir isme sahipti, pyschodelic rock gibiydi hatta. Onu dinledikten sonra bizim oralarda rock müzikte ne işler yapıyorlar diye bakınmıştım o gün. Ve Emir Hot'u bulmuştum, gitaristmiş.

1978 Bosna Hersek doğumlu. 1997 yılında Neon Knights adlı grupla 10 konserlik mini bir turneye çıkıyor. Bir sene sonra da resmi albümleri Desert Lands çıkıyor. Sonra Avrupa'da konserler vermeye başlıyorlar. Iron Maiden ve Dream Theater gibi gruplarla tanışma fırsatı buluyorlar albümleri de sözü geçen rock-metal dergilerinden iyi yorumlar alıyor. Fakat sonra Hot gruptan ayrılıyor (sebebini bilmiyorum).

1999 yılında Southern Storm adlı grupa katılıyor bu sefer ve 2002 yılında 1999 ismiyle bir albüm çıkartıyorlar. Albüm birçokları tarafından Eski Yugoslavya sınırları içinde yapılmış en iyi metal kaydı olarak gösteriliyor. Ve o sınırlarda birçok konser verip programa katılıyor makaleleri yayınlanıyor.

Daha sonra ülkesinde mevcut olan savaş sonrası siyasi iktidarsızlık, ülkedeki telif hakları sorunları, Bosna dışına ulaşama ve daha başka bazı sebepler olarak saydığı durumlar yüzünden ülkeden ayrılmaya karar veriyor. 2003 yılında da, maddi kaynaklarını da bulup Berklee'ye giriyor. O arada Bosna'da savaş sonrasını anlatan bir televizyon dizisine soundtrack de yapıyor, dinlemedim ama yaptığı resmi kayıtlar arasında.

2004 yılında Hırvatistan'da Quarterworlds of Fantasia adlı ilk enstrümental albümünü kaydediyor fakat albüm şu anda hala yayınlanmış değil. Yakın bir gelecekte yayınlanabilir. O sırada Saraybosna Flarmoni Orkestrası'ndan teklif de alıyor birlikte çalmak için fakat gerçekleşmiyor bu teklif.

Ve 2008 yılında benim de ilk defa dinlediğim ve içinde bulunduğu az sayıda resmi albümden en iyisi olarak gördüğüm Sevdah Metal'i kaydediyor. Hem yöresel etkili, ama Malmsteen etkili çok güzel bir albüm.

24 Kasım 2009 Salı

REGD* Freddie Mercury!


Bugün Rock dünyasının en nevişahsına münhasır kişiliklerinden Freddie Mercury’nin 18. ölüm yıldönümü. Epey bir kendimle didiştim Freddie’ye blogda yer verip vermeme konusunda ve …

Queen metal dinleyen insanların hayatına muhakkak birkaç kez girip çıkmıştır. Özellikle gitarist Brian May’in etkisiyle oldukça sert parçalar yapmıştır grup. Misal; prog metal olarak eşsiz bir parça olan Prophets’ Song, meşhur rock opera Bohemian Rhapsody, sonradan Metallica’nın yorumladığı Stone Cold Crazy, Hallow’s Eve’in coverladığı Sheer Heart Attack, Blind Guardian’dan Spread Your Wings ve beni metale yakınlaştıran albumlerden News Of The World’den eşsiz We Will Rock You, proto metal sayılmalıdır…

Bir de bunlara eşsiz şampiyonluk şarkısı We Are The Champions’u ekleyelim. Nedense Ingilizlerden ziyade diğer ülkeler bu şarkıyı daha çok kullanmıştır?

Mercury bu grubu yumuşatan adam olduğundan gözümde çok makbul değildi amma Queen’in vokalisti olmasından ve bir sürü metal grubuna da öyle ya da böyle ilham vermesinden dolayı hakediyor burada anılmayı… *Rahat etsin gittiği diyarlarda, sonsuza kadar devam etsin show’una… Halford'un ölümünden sonra söylediği sözle de bitirelim: "Freddie'nin öldüğünü duyduğumda çok üzüldüm. Dünya büyük bir yorumcuyu, harika bir sesi, usta bir müzisyeni kaybetti. Tanrıya şükür, sonsuza dek dinleyebileceğimiz müziği var."

21 Kasım 2009 Cumartesi

Zaman Tüneli - W.A.S.P.




Zaman tüneli dedim ama, Blackie abi gayet 2009 yılındaydı. Tabi bunu yermek için söylemiyorum, adam 1956 doğumlu, babamdan 2 yaş küçük. "Blackie babaağğğ" diye bağıran bi herifi pek yadırgamadım o yüzden. Harikaydı sesi, konser anında öyle gelir evet ama, onu da hesaba katarak söylüyorum çok iyiydi. Ve acayip enerjikti. Önceki hafta gittiğim Metallica Tribute grubundaki ses sistemi rezaleti yüzünden(sol kulağım gitmişti) biraz heves yoktu ancak tam tersi oldu, çivi çiviyi söktü diyebilirim. Zaten sahneye girdiklerinde, birden bire o zaman tüneline girdiğimi hissettim. Böyle bir konsere de gitmiş bulunarak bu konuda ölsem de gam yemem artık, keşke giderken saçımı kabartıp deri pantalon giyseydim dedim bir an.

The Crimson Idol'dan arka arkaya 3 parça çaldılar(Arena of Pleasure,Chainsaw Charlie(kısa sürede efsane oldu benim için),The Idol). Konserin en güzel kısmı benim için orasıydı. Onun dışında L.O.V.E. Machine, I Wanna Be Somebody, Wild Child, Blind in Texas, Hellion gibi hit parçalar(benim için) çaldılar.

Burada çok güzel profosyonel çekim fotoğraflar var; www.curan.net/WASP/

18 Kasım 2009 Çarşamba

RockTube


Social Video NetwROCKing.

www.rocktube.us

11 Kasım 2009 Çarşamba

Overkill'den Yeni Albüm : Ironbound

29 Ocak 2010'da Nuclear Blast etiketi ile çıkacakmış.

2010 Latin Amerika - Metallica

Metallica World Magnetic turnesine 2010 yılında da devame deceğini söylemişti, tarihler çıkmaya başladı. İlk çeyrekte seyircilerin kralı, latin Amerika'dalar.

Tarihler şimdilik şöyle;

19 Ocak Peru
7 Mart Kosta Rika
8 Mart Panama
10 Mart Kolombiya
12 Mart Venezuela

Konserlerin nerede yapılacağını araştırırken, bir iki konserde Iron Maiden ile aynı yerde yapacaklarını fark ettim. Flight 666'yı bilirsiniz.

Park Simon Bolivar : Flight 666 belgeselinin en can alıcı yerlerinden biri. Açık, ve garip bir alan. Ateşli seyirci. Yanlış hatırlamyorsam Nicko'nun bagetiyle ağlayan seyirci de buradaydı.



Estadio San Marcos;


Saprissa Stadium;

Hipódromo La Rinconada;
Bir tanesini bulamadım ama, görünen o ki açık havada devam ediyor olay. Maiden Arjantin'de burada konser vermiş, aynısı olursa güzel olur gibi;

http://www.futbolpasion.com/velest1.jpg"]http://www.futbolpasion.com/velest1.jpg

9 Kasım 2009 Pazartesi

Metal Art VI: Angus

6 Kasım 2009 Cuma

Jon Oliva's Pain'den Yeni Albüm




Savatage, efsane grup. Jon Oliva, efsane müzisyen, efsane ses, efsane kişi, benim için. Bu yaz Jon Oliva's Pain ülkemize gelmişti ben de İstanbul'daki konsere koşa koşa gitmiştim. Savatage ile en ufak bir ilgi alakası olan ve konsere gelmeyen kişilere söyleyebilirim ki çok şey kaçırdınız. Konserden sonra şurada yazmıştım zaten.

Jon Oliva's Pain'i ise pek dinlemedim, Oliva'nın oradaki şarkılarını da çok bilmiyorum sınırlıdır. Bu büyük havuzda hala kenarda bekleyen gruplardan içine tam girmediğim, giremediğim. Yeni albüm çıkartıyorlarmış, 19 Şubat 2010 çıkış tarihi. Vee daha da güzeli Mart-Nisan civarı bir Avrupa turnesi düşünülüyormuş. Umarım yine buraya uğrarlar -ki eğer süper rol yapma yetenekleri yoksa gelmek isteyeceklerini düşünüyorum-. Ve son haber de grubun bir konser DVD'si çıkartacağı. Jon Oliva's Pain'in 4 albümünden parçalar ve ve ve Satavage klasiklerinden oluşacak DVD.

Aynı nakarat hep aynı aynı...

Müzikte hep tartışma konusudur: Bu şarkı şu şarkıya ne kadar benziyor ya da andırıyor olayı! Yedi ölçüye kadar esinlenmeye göz yumulur, ancak ondan sonrası intihal kabul edilir. Metal müzikte de birbirine benzer arpej ve riff’ler var elbette. Corroseum forum katılımcılarının metal ve rock dünyasındaki esinlenme ve intihaller listesi şöyle: İlk sıradaki şarkı ikinci şarkıdan esinlenmiş ya da araklanmıştır.

Accept - Run if you can / Judas Priest - Sinner
Anvil - Show me your tits, Motorhead - Ace Of Spades’le aleni aynı…
Avalanche - Tortured Defender / Manowar - Warlord
Bathory - The Sword / Manowar - Blood Of My Enemies
Blitzkrieg grubu elemanları bir röportajda, Focus’un Hocus Pokus şarkısını prova ederken, açılış riff’ini doğru çalamayınca şarkının vuruşunu değiştirdiklerini ve gruba adını veren şarkının da bu şekilde ortaya çıktığını söylemiş… Önemli bir anekdot!
Brocas Helm - Ravenwreck kısmen Iron Maiden’ın The Trooper'unu andırıyor.
Cloven Hoof – Nightstalker / Rolling Stones - Satisfaction
Crysys - My Desire / Budgie - Crash Course in Brain Surgery
Deep Purple'ın Child in time’ının hikayesinden bahsetmiştik daha önce... İntrosu arak!
Diamond Head - Play it Loud / Mercyful Fate - Curse of the Pharaohs / Iron Maiden - 2 Minutes 2 Midnight Burada garip bir durum var. Play It Loud da Curse of the Pharaohs da ilk kez 81’de yayınlanmış. Hangisi alıntı bilemiyoruz belki Saint Thunder’ın buyurduğu şekilde olay “tesadüf” olbilir. Ama 2 Minutes 2 Midnight her iki parçadan da esinlenmiş olabilir…
Ironsword - Under the Flag of Rome / Tyrant (US) - Warriors of Metal / WASP - School Daze /
E-X-E’nin Slaughter Disorder’ının nakaratı, Slayer - Hell Awaits’inki ile hemen hemen aynı.
Helloween – Starlight’ın vokal melodileri ve riff’leri, Raven - Faster Than The Speed Of Light’a oldukça benziyor…
Kreator - Total Death / Exodus - Strike of the Beast
Liege Lord’un Prodigy’si fena halde Blue Öyster Cult’ın Vengeance (The Pact)’ini animsatıyor.
Manilla Road - Dreams of Eschaton / Angel Witch - Angel Of Death
Manowar'ın "Shell Shock"’u The Scorpions’un I've Got To Be Free şarkısını andırıyor.
Metallica Sanitarium’un açılış arpeji Bleak House - Rainbow Warrior’la neredeyse aynı
The Rods - "Bad Blood" açılış riff’i Priest'in "Electric Eye"ı, daha sonra majör riff ise "Breaking The Law"dan! Duble Judas intihali:)Gene The Rods’un "Another Night On The Town"ı grubun gitaristi Feinsten tarafından Rainbow şarkısına benzerliğinden kelli "Another Night On The Silver Mountain Town" diye adlandırılıyor.
Running Wild - Bones to ashes / Judas Priest - Tyrant
Sweet Savage - Straight Through The Heart’ın açılış riff’leri Dio - Caught In The Middle ile aynı…
Twisted Ace - This fire inside’ın Rainbow - Since You Been Gone ile şarkı akışı ve nakaratlarında, hatta dur kalklarda ciddi benzerlik var…
Tysondog - Shoot To Kill ile Iron Maiden - Sanctuary’nin açılış riff’leri aynı…
Venom - Welcome to Hell / Stormqueen - Battle of Britain )Stormqueen’in şarkısı bir yıl eski Venom’dan!)
Virgin Steele - Heading For A Life of Crime / Judas Priest – You’ve Got Another Thing Coming

Gelelim yalnız ve güzel ülkemize…

Yurdumuzun en kelek rok gruplarından Ayna, Atamıza adadığı Işığa Doğru adlı şarkının melodisini Running Wild'ın enstrumental Chamber of Lies’ından direk araklamış, Guven Erkin’in programında Ayna’ya verdiği ayardan bahsetmiştik…

Maalesef Merhum Barış Manço’nun Kara Sevda şarkısının major riff’i de Sweet'in Rebel Rouser’ıyla oldukça benzeşiyor:(

Son olarak Erkin Babanın 60’ların underground saykodelik grubu The Devil’s Anvil’in iki şarkısını aynen kullandığını söyleyelim. Bu şarkıların orjinali Suriyeli Fareed Al-Atrash tarafından söylenmiş ancak Devil’s Anvil’le rock formatına girdiklerinden kelli Erkin Koray külliyatına dahil olduklarını düşünüyorum. Erkin Baba coverlamış grubun şarkılarını, üzerine Türkçe söz yazmış diyelim, içimiz daha fazla sızlamasın. Şarkılar da İllaki (Wala Dai) ve Deli Kadın (Karkadon)...

İşte böyle, başka bildiğiniz varsa söyleyin listeye ekleyelim…

4 Kasım 2009 Çarşamba

Makbul gol sevinci:)


Evet Liverpool ve Ukrayna milli takım oyuncusu Voronin'in, Hertha'da oynarkenki gol sevinci tam aradığımız şekil!

31 Ekim 2009 Cumartesi

Full Metal Jacket II

29 Ekim 2009 Perşembe

Michael Kiske


Hayatımda duyduğum en iyi seslerden biri. Ninni söylesin dinlenir! Belki de biri ona bunu söyledi, o da Helloween'den ayrılıp kendini heavy metalden epey sıyırdı. Kendi deyimiyle pop albümü bile yaptı, rock yaptı, akustik albümü var 2008 yılında çıkan. Helloween ile devam etmemesi, evet herkesin içinde kalmıştır belki ama yerine gelen Andi Deris'in sesini de duymaktan zevk müthiş zevk alırım. Kiske'nin kişisel kariyeri şöyle; (vikipediden)

1. Solo albumler
Michael Kiske

* Instant Clarity (1996)
o Always (EP) (1996)
o The Calling (EP) (1996)
* Readiness to Sacrifice (1999)
* Kiske (2006)
* Past In Different Ways (2008)

2. Grup Üyesi Olarak Katıldığı Albümler
Helloween

* Keeper of the Seven Keys Part 1 (1987)
* Keeper of the Seven Keys Part 2 (1988)
* Live in the UK (1989)
* Pink Bubbles Go Ape (1991)
* Chameleon (1993)

Avantasia

* Avantasia (Single) (2001)
* The Metal Opera (2001)
* The Metal Opera Part II (2002)
* Lost in Space Part II (EP) (2007)
* The Scarecrow (2008)

SupaRed

* SupaRed (2003)

Place Vendome

* Place Vendome (2005)
* Streets Of Fire (2009)

3. Misafir olarak katıldığı albümler

* Gamma Ray - Land of the Free (1995)
* Timo Tolkki - Hymn to Life (2002)
* Masterplan - Masterplan (2003)
* Aina - Days of Rising Doom (2004)
* Thalion - Another Sun (2004)
* Tribuzy - Execution (2005)
* Edguy - Superheroes (EP) (2005)
* Helloween - Keeper of the Seven Keys - The Legacy (Samples only) (2005)
* Indigo Dying - Indigo Dying (2007)
* Revolution Renaissance - New Era (2008)
* Trick or Treat - Tin Soldiers (2009)

Ben diğer gruplar ve kişisel albümlerinin hepsini bilmiyorum ancak keşfim devam ediyor. Past in Diffirent Ways harika mesela, akustik Helloween. Oradan bir video gelsin, efsane Helloween parçası;

http://www.youtube.com/watch?v=8zLQbGBOKTs

Bu da şimdiki haliyle Michael Kiske;

19 Ekim 2009 Pazartesi

Metallica - Megadeth - Slayer - Anthrax Turnesi Olmayacak


Günlerdir, belki de haftalardır böyle bir dedikodu aldı başını gidiyordu. 80'lerin 4 thrash devi, bir turnede, aynı anda, aynı sahnede? Gerçekten kafa kopartmanın ötesinde bir turne olurdu. Bazıları Metallica - Megadeth fanları birbirlerini taciz eder, Slayer fanları kendilerini yakar, Anhtrax fanları alkole vurup komaya girerler gibi şeyler söylese de, eğer gerçekleşseydi eğlenceli olacağı kesindi. Efsane olacağı da kesindi. Fakat ben niye böyle uzattım bilmiyorum, sadete geleyim, başlıktaki gibi, turne olmayacak.

Metallica'dan Kirk Hammet ve Lars Ulrich bu dedikodulara cevap vermiş. Özellikle Kirk Hammet, cevaba zaten olmayacak diye net bir giriş yapmış(neden acaba). Daha sonra yumuşak bir iki laf var ama, detayları mühim değil, konuya girişinden ne düşündüğünü anlayabiliyoruz. Lars da tipik olabilir, program uyar o olur şu olur, neden olmasın yaparız, çok eğlenceli olur, nostaljik olur, ama program uymalı herkes kendi işinde gücünde falan filan tarzı tipik konuyu uzatma faslından sonra yine tipik esprisini patlatıp ama daha henüz böyle bir telefon almadım diye bitirmiş cevabı. Diğer taraflardan ne cevap gelir bilmiyorum, ya da ne geldi hatırlamıyorum. Muhtemelen Dave daha çok laf atabileceğim demiş, Arraya-King tükürdüklerini yalamak için can atmış bekliyordur ama bu geyiğin uzamaması iyi oldu. Ama olsaydı ne de güzel olurdu.(Tamam daha fazla Lars olmayacağım)

17 Ekim 2009 Cumartesi

*REGD Criss Oliva


16 sene once bugun kaybettik Savatage'in kurucusu ve gitaristi Criss'i. Savatage'in adının Avatar olduğu 78'den beri abisi Jon ile birliktelerdi. Megadeth'den Mustaine'in teklifini reddedip Savatage'le devam etmeyi tercih etmişti kariyerine. Trafik kazasında ölüm hiç yakışmadı ona, * rahat etsin gittiği diyarlarda...

14 Ekim 2009 Çarşamba

Özlü Sözler VII: Tony Iommi (Black Sabbath & Heaven and Hell)



"Ozzy'i başka herhangi bir Heavy Metal vokalisti ile karşılaştırmaya kalkmayın.
O Heavy Metal'in ta kendisidir!"

Blog Notu: Sana bunu diyen adamı da mahkemeye verdin ya, sana da eşine de yuh olsun!

12 Ekim 2009 Pazartesi

Metallica'dan Yeni DVD




Gerçekten yeni DVD, çünkü bundan önceki resmi konser DVD'leri S&M, Cunning Stunts, 90'lı yıllardan. St.Anger dönemi bir DVD çıktı, o da Some Kind of Monster "belgeseli" idi. Daha sonra The Videos diye, o zamana kadarki kliplerinin yer aldığı DVD'yi piyasaya sürdüler. Metallica resmi materyal konusunda çok aktif bir grup değil(zaten iyiki Kiss gibi değiller!) ama zaten en büyük özellikleri verdikleri ve vermeye devam ettikleri sayısız konserler. 2010'da da World Magnetic turnesine devam edecekler mesela. Efsaneler, babalar diye herkesin kendini yırttığı grupların 5-6 aylık turnelerde sabit bir setlist ile dolaştıklarını gördükçe, çok daha uzun süre her konser belli başlı şarkılar hariç (ki bu turne onları bile değiştiriyorlar zaman zaman) devamlı değişken bir setlist ile(şarkıların yarısı değişir) turlayan Metallica'ya niye konser grubu denildiğini daha iyi anlıyorum. Sesi detone olmuş, enstrümanını çalamıyor artık(Kirk sallıyor soloları evet) konuşmaları da bana boş gelir çünkü konserde onları duyamıyorsunuz. Adamlar mix'ten gelen kayıtları sürünce bariz hatalar doğal olarak çıkıyor, ki en son bu yaz Deep Purple konserinde o çığlıkları atamasa da Gillian'ı izlemek büyüleciydi mesela. Önemli olanın birebir albüm kaydıyla çalmak değil, o hissi verebilmek .

Metallica 2009 yılındaki konserlerinden iki tane DVD çıkartacak, bir tanesi de 7 Temmuz'da Fransa'da, Nimes'deki konserin kayıtlarından oluşacak. Konserin setlisti şu şekildeydi;

Blackened
Creeping Death
Fuel
Harvester Of Sorrow
Fade to Black
Broken, Beat And Scarred
Cyanide
Sad But True
One
All Nightmare Long
The Day That Never Comes
Master Of Puppets
Dyers Eve
Nothing Else Matters
Enter Sandman
- - - - - - - -
Stone Cold Crazy
Motorbreath
Seek and Destroy

Bu konserde albümden önceki konserleri gibi oldschool setlist tarzına geri dönmüşler. Aslında albüm turnesi de, o oldschool setlistin arasına giren yeni şarkılardan ibaretti, normalde Death Magnetic'den daha fazla şarkı oluyordu(girişteki iki şarkı). Diğer DVD ise 3 gün olan Mexico City konserlerinden. Fransa DVD'si 19 Ekim'de çıkıyor.

Bu da DVD'den bir önizleme;

http://www.youtube.com/watch?v=fWCo95u1vIo

Hamili kart...


Yakinimdir:)

Monsters Of Rock 88: Donnington Trajedisi

80’lerde, İngiltere’nin kalabalık rock festivallerinden birinde sahne önü arbedesinde bir tatsızlık yaşanacağı az çok tahmin ediliyordu. Ve Glastonbury ya da Nostell Priory de değil de Donington’da olmasına daha fazla ihtimal veriliyordu. Çünkü Metalciler, diğer seyircilerin aksine birbirlerinin üzerine atlamaya daha eğilimli, erkek popülasyonun daha yoğun olduğu, içkiyi daha fazla tüketen en kalabalık güruhtu konserlerde…

88 monsters of rock Donington’da 107.000 kişi ile konserler rekoru kırıldı. En son Iron Maiden’ın sahne aldığı konserin diğer babaları Kiss, David Lee Roth, Megadeth, Guns’n Roses ve Helloween’di.

Eğer hava yağışsız olsa belki sorun çıkmayacaktı, ancak kötü hava özellikle sahne önünü balçık tarlasına çevirdi. Axl’ın konserde, “birbirinizi öldürmeyin” diye bağırması kayıtlara geçmiştir. Hatta Guns’ın bootleg kayıtlarının adı, “Don’t fuckin’ kill each other”dır! Ayakta durmanın dahi zor olduğu ortamda dengesini kaybedenler bir daha ayağa kolayca kalkamadı. Guns’n Roses çalmaya başladığında dengesini kaybedip düşenler oldu, hatta yaralanmalar olunca Guns’a ara vermeleri söylendi. Ancak tekrar çalmaya başladıklarında da sahne önünde sorunlar giderilemedi ve setin sonuna doğru iki kişi diğerlerinin altında ezilerek can verdiler. Acaip olan olaylara çok yakın olmayanların iki kişinin öldüğünü ancak ertesi gün haberlerden duymuş olmalarıydı!!! Olayları birebir yaşayanların düşünceleri ise korkunç! Guns’ın Paradise City video’sunda şarkının hızlandığı bölümde Donnington’daki inanılmaz canlı ve hareketli seyirci görüntülerini izleyebilirsiniz…

Sonrasında emniyet yetkilileri konseri ertelemeyi düşündü ama organizatörler bunun daha da büyük olaylara sebep olabileceği gerekçesiyle konsere devam edilmesine karar verdi ve emniyeti de buna ikna etti. Sırada konserin son grubu Iron Maiden vardı. Bruce sahneye, “bu festivalde kimseye birşey olmasını istemiyoruz. Herkes evine dönsün ve burada harika bir zaman geçirsin!” diyerek çıktı. Ve garip bir biçimde Iron Maiden tarihinin en başarılı konser performanslarından birine imza attı bu ortamda. Duygu patlaması, adrenalin patlaması, ne derseniz deyin buna…

Olan bir yıl sonraki Donnington konserine oldu ve iptal edildi. 90’da son kez düzenlendi ve 80’den beri yani Heavy Metal’in hüküm sürdüğü dönemlere damgasını vuran etkinlik sona erdi:( Güvenlik müdürüne göre öndeki kalabalığın yoğunluğunun ciddiye alınmaması trajediyi getirmişti beraberinde. Holiganizmde olduğu gibi bu trajik konserden de ders çıkardı Britanya hükümeti. Sahne önlerine bariyer, dev sünger yastıklar konmaya başladı. Tabi metalin popülaritesinin azaldığına epey ebeveyn şükretmiştir…

Not: Yazıda linkteki anılardan faydalandım. Fotolar da aynı siteden! Kar amacı gütmeyen, Britanya’daki konserlerle ilgili yazılı ve görsel bir çok anı/bilgiyi barındıran harika bir sitedir…

Tam isabet Beavis:-)

9 Ekim 2009 Cuma

Kahraman, Aziz, Budala: 3'ü bir arada!

Evet epik müziğin harika bir örneği, ancak synth’ler fazla ön planda olunca atmosferik yapısı ile diğer NWOBHM gruplarından ayrılıyor. Sanki bir NWOBHM grubuna Camel ya da Eloy eşlik ediyor gibi. Saraken okunan grup isminin anlamı ilginç: Bizim gavur dediğimizin Hristiyanlıktaki karşılığı gibi bir şey:) Daha anlaşılır olsun: Haçlı seferleri sırasında haçlıların karşısına çıkan müslüman unsurların tamamı Saraken diye adlandırılıyor tarihte.

80’de çıkan No More Lonely Nights single’ı ile girer piyasaya Saracen. Albumun b yüzü Rock Of Ages NWOBHM döneminin en iyilerinden. Bir yıl sonra Heroes Saints & Fools çıkar ki muhteşem albüm. Ama özellikle albüme adını veren parça ile Rock Of Ages öne çıkıyor. 84’te en light albumleri Change Of Heart çıkar. Sound yumuşar, AOR çizgisine yaklaşır grup. Plak kapağı da epik müziğe pek uygun değil, şövalye yerine hatun:)Şarkı sözlerindeki savaş hikayeleri de bir kaç parçada aşk şarkılarına bırakır yerini. Halbuki 84 metalin zirve yıllarındandı. Gene de iyi parçalar var albumde; Aynı yıl Single olarak yayınlanan We have arrived ve muhteşem slow A Face In The Crowd ile Meet Me At Midnight gibi…Sonrasında 85 ortasında grup dağılır. 2000’e kadar kış uykusuna yatar.

2000’de grubun beyni ve gitaristi Rob Bendelow’un Templar adıyla çıkan solo albumu sonrasında, Now And Then Records, grubun aktif müzikle uğraşan üç elemanını 3 albümlük bir anlaşmaya ikna eder. Ve Saracen 2003’de Red Sky ile müthiş bir dönüş yapar. Albumun sound’u efsane Heroes Saints & Fools albumu gibidir. İlk iki albumun iyi parçalarını da tekrardan yorumlarlar. Diğer parçalar da son 2,3 yıl içinde yapılan besteler. Hepsi harika ama özellikle Red Sky çok başarılı. Slowlardan da Castles In The Sand hoş. 2006’da da Vox In Excelso albumu çıkar ve efsane kaldığı yerden devam eder. Baştan sona harika bir album daha. Change Of Heart’daki Meet Me At Midnight, bu albumde tekrardan yorumlanmış, leziz olmuş. 1980’den beri grubun vokalisti olan Steve Bettney’in Camel’dan Latimer’a benzeyen söyleyiş tarzı, synthlerle birleşince oluşan atmosfer çok etkileyici… Anlaşmanın üçüncü albümünün bu yıl çıkması lazım, malum öncekinin üzerinden 3, ondan öncekinden de 6 yıl geçmiş…

6 Ekim 2009 Salı

Full Metal Jacket (!) I


Yok artık, daha neler:-)

4 Ekim 2009 Pazar

J.J. R.E.G.D.*


Rockta bayan vokal sevmem. Metal de hic sevmem. Ama 6 yıllık kariyerine dünyaları sığdıran Janis Joplin başka bir şey, başka bir ses. Ölümünün 39. yildonumunde * Rahat Etsin Gittiği Diyarlarda...

1 Ekim 2009 Perşembe

Diablo Swing Orchestra


Bu grubu bana bir süre önce kulak zevkine çok güvendiğim birisi önermişti. İlk başta bir iki şarkı dinledim, çok hoşuma gitti. Last.fm'de avangart ve senfonik metal yazıyor türlerine, ki doğru bir tanım diyebilirim. Grup İsveçli, 2003'de kurulmuş. İsminin hikayesi sitelerinde yazanlara göre şöyle;

16. yüzyılın başlarında aynı isimli orkestra, kutsal kiliseye karşı eleştirel bir bakış açısı ile müziğini icra etmeye başlar. Her sınıftan insan tarafından da çok beğenilir ve insanların bakış açılarını genişleten, düşünmeye sevk eder bu müzik. Tabiki bu kilisenin istemeyeceği bir şeydir, ve haklarında karşı kampanya başlatırlar. Onların, şeytanın yardımcıları, birer katil olduklarını söylerler. Baskılar karşısında, orkestra üyeleri birer haydut gibi yaşamaya, konserlerini gizli vermeye başlarlar. Herkesin katılamayacağı bu konserlerden sonra da, izleyiciler, kendilerine yemek bazen de yatacak yer vererek yardımlarını esirgemezler. Kilise daha sonra orkestra elemanlarını yakalamak için bilgi ve yardım edenlere yüklü miktarda ödül vereceğini söyler. Baskı iyice artmıştır, ve grup elemanları artık bu kaçak hayattan sıkılmaya başlamışlardır. Er yada geç yakalanacaklardır, çember iyice daralmıştır.

Bunun üzerine grup üyeleri, soylarından gelen kişilerin 500 yıl içinde orkestrayı tekrar kurup protest müziklerini ve fikirlerini yaymaya devam edeceklerini söyleyen bir pakta imza atar, ve yakınlarına mühürleyip verirler. Bundan sonra da son bir konser vermeye karar verirler. Halka açık bir yerde, binlerce kişinin katılımıyla bir konser düzenlenir. Konserde grubun müziği neredeyse duyulmaz izleyici çokluğundan ve şaşalı bir gösteri gerçekleşir. Son şarkı biter bitmez de, orkestra tutuklanır, hapse konur ve hepsi asılarak idam edilirler.

2003 yılında, orkestra üyelerinin soyundan gelen iki kişi, kazara bir müzik mağazasında tanışırlar. İkisi de aynı mektubu almışlardır. Çok heyecanlanırlar ve orkestrayı yeniden kurmaya karar verirler. 3 ay içinde de secereleri araştırarak diğer orkestra soyundan gelenleri bulurlar.

Kilise orkestra ile ilgili bilgileri yaktığından, tam olarak nasıl bir tarza sahip olduklarını bilmiyorlardır ve titiz tartışmalardan sonra müziğin eski orkestranın modern bir versiyonu olmasına karar verilir. Üyeler arasında iş bölümü yapılır ve atalarının onurlu mirasına sahip çıkıp, orkestrayı tekrar yaşatırlar.

Grubun müziği de resmi sayfalarından özetlediğim bu "hikaye" gibi oldukça garip. Eğer herşey aynı geliyorsa, bir değişiklik arıyorsanız, "The Devils Orchestra" lakaplı Diablo Swing Orchestra, biçilmiş kaftan.

http://www.youtube.com/watch?v=4NhCGFwy4aA

Diskografileri(umarım şimdilik);
  • Borderline Gymns - EP (2003)
  • The Butcher's Ballroom (2006)
  • Sing-Along Songs for the Damned & Delirious (2009)

Ayın Albumu Ekim


Rainbow'dan favori albumum Down To Earth, detay bilgiyi de burada vermiştik!

27 Eylül 2009 Pazar

Metal Art V: Cliff Revisited!


Daha önce anmıştık blogumuzda!
Rahat etsin gittiği diyarlarda...