30 Mayıs 2008 Cuma

Bu festival haberi de Hollanda'dan!

Bir festival haberi de Hollanda’dan. Amsterdam’da yaşayan dostum Levsel, 15 Haziran’da Nijmegen’deki Arrow Rock festivali katılımcılarını söylediğinde şok oldum!

Reo Speedwagon
Kansas
Journey
Def Leppard
Whitesnake
Twisted Sister
Motorhead
KISS (headliner)

Tamamı keyifle dinlenecek gruplarla ilgili haber ve fotolar, Levsel’den gelir gelmez blogda yer alacak, inşallah:)

Bu arada zamanı olan önce Arrow Rock Festival linkine bir göz atsın. Sonra da Masstival’e :-(

29 Mayıs 2008 Perşembe

Nostradamus

13 Temmuz'da Kuruçeşme Arenada konser verecek olan Judas Priest'in yeni albümü Nostradamus 16 Haziran'da Epic Records tarafından yayınlanacak. Şarkı Listesi aşağıda olan Albümden yayınlanan ilk single albümle aynı addaki şarkı Nostradamus oldu. 2. olarakta Visions'ı yayınlandı. Albümdeki şarkı sayısının fazlalığı yanıltmasın, 23 şarkının 9'u intro. Gerçi geriye 14 şarkı kalıyor, oda fena rakam değilmiş :)
  1. Dawn Of Creation *
  2. Prophecy
  3. Awakening *
  4. Revelations
  5. The Four Horsemen*
  6. War
  7. Sands Of Time*
  8. Pestilence And Plague
  9. Death
  10. Peace *
  11. Conquest
  12. Lost Love
  13. Persecution
  14. Solitude *
  15. Exiled
  16. Alone
  17. Shadows In The Flame*
  18. Visions
  19. Hope *
  20. New Beginnings
  21. Calm Before The Storm *
  22. Nostradamus
  23. Future Of Mankind
* Intro

Hard n' Heavy Slows

Kasetleri vardı eskinden. Adı üstünde “slows”. 90’lı yıllarda telif hakkının falan hak getire olduğu dönemlerde, memleketin Anılar serisinden sonraki en çok takip edilen toplama albüm serisiydi heralde. Hard Rock ve Heavy Metal slowlarından oluşurdu. Ben 6 tanesini hatırlıyorum ama internette okuduklarıma göre 10’dan fazla yayınlanmış, cidden tutmuş demek ki. O dönemde bu toplama albümlerin en az bir tanesi dış kaynaklı hafif batı müziği dinlenen evlere girmiş, kendileriyle kah dertlenilmiş, kah romantik olunmuştur.

Bunun dışında Poison, Scorpions vs gibi grupların slow parçalarını dinleyen insanların bu grupların albümlerine yönelmelerine yol açıp, pek çok insanın HR-HM ilgi duyuşlarının başlangıcında yer aldıkları görülmüştür. (Gerçi bu tiplerin çoğu sonradan dönmüştür ama neyse...) Bunun dışında o dönemler sıkça duyduğumuz "Metal dinleyemiyorum ama slowları çok güzel" geyiklerinin kaynağında da yer alırlar. Ayrıca O dönemlerde ne tür müzik dinliyorsun sorusuna slow diyen lavuklarda vardı, bu albümleri onlarda çok severdi ama onlara hiç deyinmeden geçelim en iyisi.

Tipik bir memleketim işi olarak bu albümlerin garip yanlarıda vardı. Benim aklımda kalan en önemli gariplikleri albümlerden birine Radiohead’in Creep’ini koymalarıdır mesela. Bunun yüzünden Radioheadi bir süre metal grubu sandım. Yani ne alaka Radiohead ya....Ayrıca ilk resimde görüldüğü gibi Roxette'te dahil olmuş albümlere, bildiğimiz pop grubu yani... Net hatırlayamıyorum ama Listen to your Heart'tır o şarkı kesin. Modaydı o zamanlar
Bunun dışında ömrünüzde adını duymadığını ve bir daha da duymayacağınız bazı gruplarıda bu albümlerde görürdük. Boşluk kaldı diye dolduruyorlardı sanırım. Bir de bazılarınca Scorpions’un sadece slow şarkılar yapan bir grup zannedilmesine yol açmıştır bu albümler ama tamam grubun kendi payıda var bu konuda kabulümdür.

Bende sadece 6 numarası vardı, Bir arkadaşımda dinleyip hastası oldupum MSG’nin Never Ending Nightmare şarkısı için almıştım. Malum; o zaman piyasada MSG albümü bulmanın imkanı falan yok. Anca bu şekilde...
Bugün Beyoğlunda, yada Kadıköyde sahafların tezgahlarında görmek mümkün şimdilerde. Devirleri bitti, modaları geçti öyle duruyorlar. Toz içinde.

27 Mayıs 2008 Salı

Heavy Metal Soyağacı III



Bu da güzel bir çalışma. Takıldıklarınızı sorun birlikte kafayı yiyelim:-)

Heavy Metal Soyağacı I
Heavy Metal Soyağacı II

24 Mayıs 2008 Cumartesi

Kızışmış Rahibeler:-)


Twisted Sister ilk dinlediğimiz gruplardan. Zaten 80’lerde Türkiye’ye plağı gelen gruplar bir elin parmakları kadardı. Stay Hungry albumu o dönem en tutulanlardandı ve şarkı sözlerini baştan sona ezberlemiştik. Sonradan öğrendik glam ya da hairmiş Twisted’ın tarzı. Bu tür gruplar, sert de yapsa yumuşak da müziklerini tanımlarken metal kelimesini pek kullanmaz, daha çok rock’n roll’u tercih ederler. Bu grupların ataları Slade, Marc Bolan, Sweet ve tabii ki Kiss gibi gruplardır. TS, glam ruhuna uygun renkli kıyafet ve garip makyajlarıyla dikkat çeker, kabarık saçlar ve aksesuar olarak seçilen kemiklerleyse niyeyse ilk çağ insanlarını hatırlatırdı. Vikipedia’da Dee Snider glam grubu olduklarını asla kabul etmiyor ve “glam glamour (alımlı) dan gelir, bizim görüntümüzü ise alımlı değil anca itici kelimesi ifade eder” der:) Gerçekten de makyajlar biraz Kiss ve Alice Cooper’ı çağrıştırsa da sanki bir bunların alayıyla dalga geçen ironik bir hali vardır TS’ın.

Ancak stay hungry bir kenara Twisted ancak best of ya da konser albumleriyle anılabilecek bir gruptur. Bugüne kadar ünlerini de konser grubu olmalarına borçludurlar… Ayrıca Head bangers ball ya da VH1’ın belgesellerde grubun beyni ve parçalarının mimarı Dee Snider sert müzik konusunda önemli bir otorite olduğunu da anladık.

Tarihine bakılırsa 70’lere gidiyor grup. JJ Frencj’in 75’de Ojeda ve 76’da da Snider’la birlikte müzik yapmaya başlamasıyla T.Sister’ın temelleri atıldı diyebiliriz. Klüplerde çalan TS hızla popülerleşirken artan hayran kitlesine Sick Motherfucking Friends Of Twisted Sister” ın baş harfler olan “S.M.F.O.T.S.” adı verildi. Daha sonra Sick Mother Fucker olarak kısaltıldı ve Stay Hungry albumunde SMF şarkısı da hayranlara adandı. Konserlerinde değişmeyen laflar arasındadır SMF. Cover çaldıktan sonra ilk EPleri ve ardından ilk LP Under The Blade 82’de yayınlandı. Vasat bir albümdü! 83’de çıkan You can’t stop rock’N roll biraz daha iyiydi ve I Am (I’m Me)de ilk hitleri oldu. İlk klip de albumun aynı adlı parçasına çekildi ve grup tanınmaya başladı. 84’de çıkan Stay Hungry albumu baştan sona arşivlerde bulunmayı hakeder. Bu albumden We’re not gonna take it haklı olarak bir rock anthem olmuştur! Bu şarkı dışında I wanna rock’un da klibini izlemiştik: Sert müzikten nefret eden babanın metalci oğlu ile olan maceraları ve en sonunda hep rock’ın kazanması, hele uzun intro’nun sonunda “I wanna rock” diyen çocuğun dev amfiye bağlı elektro’ya vurduğu akorun üzerine babanın uzaya doğru başlayan yolculuğu falan:) Tabi Twisted anne babaların yoğun tepkisini aldı ve metali karalama kampanyalarında adı sıkça anılan gruplardan oldu.

85’de gelen Come out and play, SH’nin gölgesinde kaldı. Ama gene de I believe in rock’n roll, come out and play, I believe in you gibi iyi parçaları da barindirir içinde. 87 Love is for suckers da kolay dinlenen hoş bir album olmaktan öte gidemedi. Bu albumle Stay Hungry ile hem imaj hem de tür olarak sertleşen TS tekrar ilk yıllardaki daha hafif sound’una döndü! Bu albumden de wake up’ı ve Love is for suckers’ı önerebiliriz.

Sonrasında metal müzikteki düşüş gruba da yansıdı. Grup bol bol toplama ve konser albumu yayınladı. 90’da çıkan Big hits nasty cuts’ı da grubu dinlemeyi düşünenlere önerebiliriz. İyi bir toplamadır. Grup epey bir süre album yapmaz, 2002 de de tribute albumleri çıkar. Motörhead, Anthrax, Overkill, Sebastian Bach ve Joan Jett gibi önemli isimlerin, gruba ait parçaları seslendirmeleri, grubun ne kadar prestijli olduğunu göstermektedir. Bu albume Sin City adında uyduruk bir TS şarkısı da eklenmiş. 2004’de Stay Hungry’nin 20. yılı anısına özel basımı, altı yeni parça ile piyasaya sunulur. İçlerinden Blastin' Fast & Loud fena değil. 2006'da da Cristmas parçalarını seslendirdikleri A Twisted Sister albumu çıkar. Nispeten daha iyi bir album: Bu albumden caz başlayıp heavy biten have yourself a merry little christmas, Lita Ford / Snider dueti I’ll be home for christmas, Deck the halls ve The christmas song’u önerelim

Mr. Lemmy No Smokin' Please!


Senaryo şöyle: Efsane grup Motörhead Türkiye’ye gelmiş, tam konser öncesi kuliste yakmış Lemmy sigarasını. O sırada zabıta İrfan kulise dalmış kapalı mekanda sigara içmenin cezasının 62-YTL olduğundan dem vuruyor. Lemmy’nin cevabını tahmin etmek hiç zor değil: “Husseek-tearrr”

Neyse kapalı mekanda sigara yasakları başladı, aman dikkat!!!

20 Mayıs 2008 Salı

Mass(fes)tival şahane, peki ya site?


Ezequiel yollamış linki!

Şahane bir festival yapıyorsun, beyaz yılan ve sağır leoparı getiriyorsun, bir sürü Türk grubu da cabası. Ama adam gibi bir site yapamıyorsun! Katılacak grupları anca forumdan duyuruyorsun. Çok mu zor grup logolarını koymak, üç beş satır karalamak, cık cık cık...

Neyse gecen yıl ki bayan ağırlıklı seçimlerden, özellikle gereksiz rocker Avril şımarığından sonra bu yılki seçimlerin yüzü suyu hürmetine bu kadarcık eleştiriyoruz:)

19 Mayıs 2008 Pazartesi

The New Testament



Yaklaşık 1 ay sonra Parkormanda izleyeceğimiz Thrash devi Testament daha önce sözünü ettiğmiz yeni albümleri Formation Of Damnation'ı yayınladı. Genel olarak ilk thrash döneminden tatlar taşıyan ancak death'e de bir selam çakmadan geçmeyen albüm 11 parçadan oluşuyor. For the Glory Of adında şahane bir introyla açılıyor. Akabinde kanımca albümün en iyi parçası olan More Than Meets The Eye geliyor. Testamentin ilk dönemi olarak adlandırılan 1987-1992 yılları arasındaki dönemi hatırlatan müthiş bir şarkı. Konser sırasında bolca 0o0o0o yapılarak tribün tadında tempo tutulacak Testament şarkılarından biri. Yine aynı döneme yakın başka bir güzel parça The Evil Has Landed. Albümle aynı adlı eser olan The Formation Of Damnationis ise Death Metal'e selam çakılan şarkı. Güzel parça ancak Testament'ten duymak istediğim tarz bu değil. Bunların dışında Henchman Ride albümün en beğendim şarkılarından biri. Klasik Testament soundu, sert bir sound, güzel bir riff ve şahane bir solo. Umarım burda canlı izleriz. Yine Afterlife ve F.E.A.R. albümün diğer güzel parçaları. F.E.A.R. bana The Ritual albümünü hatırlattı. Ordaki tarza yakın bir parça olmuş. Şahsi kanaatim Formation'ın 2008'in en iyi Metal albümlerinden biri olduğu zaten albüm Amerika'da listelere 59. sıradan girmiş, Thrash severlerce kesinlikle kaçmaması gereken bir albüm...

Wikipedia'dan gördüğüm Chuck Billy'nin albümdeki parçalarla ilgili yorumlarını da şuraya copy-paste'lemeden geçmeyeyim dedim.

‘For The Glory Of’
That’s Eric’s song. It’s an instrumental that he came up with.

‘More Than Meets The Eye’
This is a song me and Steve Souza wrote. It’s about being confined – I use the metaphor of being in jail – and it really not being what it seems. It’s somewhat inspired by Paris Hilton, going to jail, thinking its going to be fancy and stuff, and it being much different than you’d expect.

‘The Evil Has Landed’
Well, it’s obviously about the 9/11 terrorist attacks on the World Trade Center, which is something that affected everybody. I knew Alex was blocks away when it happened. You never know who’s safe.

‘The Formation Of Damnation’
This is a statement about corruption in our political society, about where we’re at. I’ve never been a big fan of the Iraq war. I don’t really care for our troops to be there, and I don’t like the money we’re spending to keep them there. I see young kids on the news over there burning American flags, carrying rifles, and being raised to hate. We’re setting up an unsafe world for the future.

‘Dangers Of The Faithless‘
It’s about losing faith in society and religion. For example, the Catholic Church violates young children, but is able to hide it and sweep it under the table.

‘The Persecuted Won’t Forget’
It’s about people being suppressed. I use the metaphor of having a noose around your neck. Feeling constrained. Not being able to breathe. We’re always subject to threats.

‘Henchman Ride’
“Henchman” is inspired by a motorcycle club in the Bay Area. It’s about being free, riding American-made machines. The freedom of riding on a motorcycle.

‘Killing Season’
That song is for our troops. We’ve gotten e-mails and letters from soldiers who say they put Testament music on before going into battle. So, the next kid who has to do that might put this song on and get fired up. He might have to go take lives. It’s time to get out there and do it.

‘Afterlife’
It’s about possibly seeing my father in the afterlife. If there really is an afterlife. Eric and I lost our fathers in the past couple years.

‘F. E. A. R.’
It stands for “False Evidence Appearing Real.” It’s a psychological statement about the famous quote “There’s nothing to fear but fear itself.” Alex wrote the whole song – music and lyrics - himself.

‘Leave Me Forever’
This song was inspired by a bad relationship. It’s about being dragged through the mud. Being told one thing and being let down

Sonunda...



Evet beklenen haber geldi. AC/DC, resmi sitesinden Vancouverda kayıtta olduklarını ve bu yıl içerisinde yeni albümlerini yayınlayacaklarını açıkladı. Bu grubun 2000 yılında yayınladığı Stiff Upper Lip albümünden bu yana yayınladığı ilk albüm olacak. Çok şükür çok...

16 Mayıs 2008 Cuma

Metal Sözlük # 4 : Distorsiyon nedir?

Aslında kelime olarak bozulma anlamına gelir ki istenmeyen bir durumdur. Ancak istisnası gitarın sesinin amfiden geçişi sırasında sesin distorte olmasıdır ki metal müzik için vazgeçilmez ve arzulanan birşeydir. Çünkü heavy metal müzik sound’unun özünü elektro gitarın distorsiyonu oluşturur. Metalin agresiflikle özdeş görülmesinde en büyük paye de gene distorsiyona aittir. İlk olarak Jimmy Hendryx, Black Sabbath’dan Iommi ve Led Zeppelin’den Page tarafından bugünkü sound’a yakın şekilde kullanıldığını söyleyebiliriz. Teknolojik gelişmeyle doğru orantılı olarak distorsiyon pedalı, faz kutusu gibi aletler 80 başlarında bugünkü sounda iyice yaklaşarak metali metal yapan başlıca unsurlar olmuştur…

Metal Sözlük # 1

Metal Sözlük # 2

Metal Sözlük # 3

15 Mayıs 2008 Perşembe

F1’den Joe Lynn Turner geçti, vınnnnn:))))

Gazeteci arkadaşım Senyor Devioli F1’e gitmiş. Bu arada seyirciler arasında 80’lerde pek popüler olan Rainbow’un üçüncü vokalisti Joe Lynn Turner’ı görmesin mi? Hemen birkaç poz foto ve ayaküstü sohbet. Turner abinin tüm diskografisini hatırlamış ama adını hatırlayamamış ama :) Neyse grupları albumleri karıştırmadığına şükür.


Malum Joe Lynn Turner, ülkemizin gitar medarı iftihar’larından Cem Köksal’la çalışmaya başlayalı beri Türkiye’yi mesken etmiş durumda. Her an karşınıza çıkabilir. İlerde Rainbow’dan detaylı bahsetmek şartıyla kaçıyorum. Hanım hanım, nerede benim Bent out of shape albümüm?

Raiting arsızları, futbolun hırsızları!


Dün show TV’nin başına oturduk. Biraları hazırladık, Zenith Rangers maçını bekliyoruz. Futbolun iki numaralı kupasının finali! Kısa bir süre önce show TV gene yayın hakkını aldığı UEFA yarı final maçlarını gecenin köründe vermişti ama bu final maçını canlı verecek, inşallah! Ama TV’de insanların sürekli raiting sıralamasında öne itelediği, hemen her gün yayınlanan, bazen haftada birkaç kez ilk ona giren anlamsız “kutunu açayım mı?” yarışması var. Sunucusu eski futbol muhabiri Acun üstelik. Hayır kutulara bakıyoruz, hiç bitecek gibi değil! Yayın akışına bakıyoruz, maç 21:45’de başlayacak yazıyor.

Bir kaç gün önce Hıncal 90 dk’da barfiks’de madalya alan Türk gencini tanımadığı için kendinden ve spor basınından utanç duyduğunu yazmıştı. Hadi bunu ve “biz de olimpik ruh yok abi” söylemlerini bir kenara bırakalım. Raiting’i en yüksek Türk sporu olan futbolun iki no.lu finalinin yayın hakkını almışsın, üstelik takımlardan birinde bir de senin öz liginden çıkmış bir oyuncu var, sen canlı yayınlayacağım diyorsun, ama o pespaye yarışmayı gene nasıl olsa bunun raitingi garanti diye son dakikada sürüyorsun! E o zaman Allah sizi bildiği gibi yapsın, raiting denizinde boğulun inşallah!!! Fatih çok ayıp, sen kime hareket çekiyorsun oğlum:))))))

11 Mayıs 2008 Pazar

Gurur Duyuyoruz


Yaşadıkları her türlü olumsuzluğa rağmen her an savaşan ve bize Şampiyonluk mutluluğunu yaşatan takımızla GURUR DUYUYORUZ. Çok Teşekkürler

7 Mayıs 2008 Çarşamba

6 Mayıs 2008 Salı

Köklere Dönüş


Kaç zamandır yazıcam bu albüm yazılarını bir türlü fırsat olmadı, arada ev mev taşıdık sonra benim üşengeçliğim falan anca bugüne kısmet oldu. Son zamanlarda çıkan bir kaç albümün kritiğini yapacağım. Seriye ilk Whitesnake’in 11 yıl sonra çıkardıkları ilk stüdyo albümü olan Good to be Bad’le başlıyorum . Albüm maalesef piyasa çıkmadan evvel internete düştü. Heralde şu ana kadar sattığının kat ve kat fazlası dinleyiciye ulaşmıştır. Herneyse...
Coverdale bu albüm için WS’in son 20 yılda çıkardığı en iyi albüm demiş. Zaten son 20 yılda bu albüm hariç WS adına sadece Restless Heart’ı çıkardıklarını, onunda aslında Coverdale solo albümü olarak başlanan kayıdın daha sonra plak şirketinin isteğiyle WS albümüne çevirildiğini düşünürsek, zaten son 20 yılda çıkan tek gerçek albümleri. Albümdeki şarkılar David Coverdale ve Doug Aldrich ortaklığıyla yapılmış. Doug Aldrichin WS’e getirdiği havada hemen albümde hissediliyor, distortion’ı çok kuvvetli ama blues tabanlı bir albüm. Müzikal olarak WS’in ilk yılları gibi ancak o dönemden çok daha sert. Yıllardır pek çok grupda çalan Aldrich sanırım kendisi için en doğru yeri buldu, ve Coverdale ile mükemmel bir ikili oldular. Diğer elemanlara gelirsek diğer gitarda da yine kariyerli bir gitarist var, Winger ve Dokken’dan tanıdığımız Reb Beach. Davul’da Doug Aldrich’in yakın arkadaşı ve Steve Vai’nin albümlerinde çalmış olan Chris Fraizer, Bas’ta Uriah Duffy ve Klavyede Timothy Drury var. İlk hafta yaklaşık 80.000 adet satan albüm ingiltere’de listelere 4. sıradan girdi ve eleştirmenler tarafından da oldukça beğenildi. Eleştirmeni ıvırı zıvırı bir yana albüm benimde çok hoşuma gitti, 2 haftadır mp3playerımda sürekli dinlediğim albüm’ün en dikkatimi çeken şarkıları, açılış şarkısı olan Best Years, Can You Hear the Wind Blow, albümle aynı adı taşıyan Good to be Bad ve albümden çıkan ilk single Lay Down Your Love. İçinde 4 adette balad bulunan yaklaşık 1 saatlik bu rock n roll keyfi kesinlikle kaçırılmaz....Heleki konser öncesi...












Eski White Snake tanıtımı...
Daha sonra sırasıyla Testament, Scorpions ve Hellacopters gelecek...