
Kaç zamandır yazıcam bu albüm yazılarını bir türlü fırsat olmadı, arada ev mev taşıdık sonra benim üşengeçliğim falan anca bugüne kısmet oldu. Son zamanlarda çıkan bir kaç albümün kritiğini yapacağım. Seriye ilk Whitesnake’in 11 yıl sonra çıkardıkları ilk stüdyo albümü olan Good to be Bad’le başlıyorum . Albüm maalesef piyasa çıkmadan evvel internete düştü. Heralde şu ana kadar sattığının kat ve kat fazlası dinleyiciye ulaşmıştır. Herneyse...
Coverdale bu albüm için WS’in son 20 yılda çıkardığı en iyi albüm demiş. Zaten son 20 yılda bu albüm hariç WS adına sadece Restless Heart’ı çıkardıklarını, onunda aslında Coverdale solo albümü olarak başlanan kayıdın daha sonra plak şirketinin isteğiyle WS albümüne çevirildiğini düşünürsek, zaten son 20 yılda çıkan tek gerçek albümleri. Albümdeki şarkılar David Coverdale ve Doug Aldrich ortaklığıyla yapılmış. Doug Aldrichin WS’e getirdiği havada hemen albümde hissediliyor, distortion’ı çok kuvvetli ama blues tabanlı bir albüm. Müzikal olarak WS’in ilk yılları gibi ancak o dönemden çok daha sert. Yıllardır pek çok grupda çalan Aldrich sanırım ken


Eski White Snake tanıtımı...
Daha sonra sırasıyla Testament, Scorpions ve Hellacopters gelecek...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder