10 Mayıs 2009 Pazar

Flight 666 - Modern Zamanın Tanrıları




"Geri dönüş" albümleri Brave New World çıktığında 5 yaşında olan birisi, sinemadan çıktığında ağlayabilir mi? Benim için hem belgeselin,hem de Iron Maiden'ın büyüklüğünü tek başına göstermeye yetecek bir örnek. Salondan çıkarken, bu turneyi kaçırdım, sonra da hiç izleyemeyeceğim onları, 15. albümleri son olacak son kez turneye çıkacaklar sözlerini de teselli edemezsiniz çünkü filmi izlerken de Somewhere Back In Time turnesine katılamamanın verdiği çaresizlik çok rahatsız ediciydi içimdeki. Belki bir sonraki albümün turnesi son olmaz, daha konser verirler, ancak bu turne bir daha olmayacak. 2000li yılların sonunda, heavy metal'in 80lerdeki şaaşalı günlerinden çok uzakta, bu müziğin gelmiş geçmiş en efsane turnelerinden birini kaçırmış olmak, onları kariyerlerinin son döneminde tanımış biri olan bana ve bir çok gence çok koymuştur.

6,5 hafta boyunca, 5 kıta, 50.000 mile varan uçak seyahati. Ve dünyanın etrafını dolaşmak. Ben uzun uçak seyahati yapmadım ancak jetlag yaşayanlar sanırım bu temponun ne kadar yorucu olabileceğini tahmin edebilirler. Avrupa'dan çıkıp, Hindistan,Avustralya,Japonya,Alaska,Batı ABD, Meksika,Güney Amerika, sonra tekrar orta Amerika Porto Riko, Doğu ABD, Kanada, ve eve dönüş. Sadece bu uçak yolculukları bile insanı yormaya yeter herhalde.

Film, sadece turneyi anlatmıyor. Şuraya gittik,burada konser verdik gibi basit değil, zaten Iron Maiden'dan öyle basit bir şey çıkmaz. Hem grubu daha yakından tanıyoruz, turne ekibinin nasıl bir ortamda çalıştığını görüyoruz. Grup elemanlarının bu işi gerçekten ama gerçekten müzik için yaptığını, bu yaşta ne kadar tutkulu olduklarını görüyoruz.

Beni en çok vuran yerler, Orta Amerika ve Hindistan bölümleri oldu. Turneye Hindistan konseri ile başladıklarını açıklarında, bizim internet sitelerinde dönen muhabbetlerde Hindistan ne ya daha buraya gelmiyorlar gibi muhabbetler dönüyordu. İlk başta Hindistan'daki seyirci sayılarını gördükten sonra onlara haksızlık edildiğini anlamıştı insanlar ancak bu belgeseli izledikten sonra bu daha da tescillenecektir herhalde.

Burada pek "spoiler" denen olayı yapmak istemiyorum belgeselle ilgili, sadece duygularımı yazmak istedim fakat Latin Amerika için buna bir istisna yapabilirim sanırım. Çünkü beni inanılmaz etkiledi ve en çok keyif aldığım,şaşkınlıkla izlediğim kısım orasıydı. Zaten Bruce Dickinson Meksika'ya geçtikleri sırada "sınırın bu tarafına geçtiğinizde seyirci ateşlenmeye başlıyor" sözüyle doğruluyor. Gerçekten, Meksika, Orta Amerika,oradan Güney Amerika konserlerinin her biri ayrı bir destan gibiydi. Özellikle Kosta Rika, Kolombiya, Şili ve Porto Riko konserleri gerçekten inanılmazdı. Sanırım Kosta Rika'daki birisiydi, şunu söyledi "biz buradaki heavy metal dinleyenler hiç bir büyük grubun buraya gelmeyeceğini düşünüyorduk çünkü dünyanın kıçında yaşadığımızı biliyoruz". Daha sonra Kolombiya konseri, zaten haberlerde görmüştük çıkan olayları. Polis,asker, artık her ne ise filmi izlerken pek iyi hisler duymayacaksınız. Konsere soğukta 10 gün önceden gelip kamp kuranlar, beklerken bastıran yağmur,vs. Fakat konser sırasında hiç kimsenin suratında en ufak bir yorgunluk belirtisi yoktu. Kolombiya konserinin sonrasında bir seyirciye özellikle dikkat etmenizi öneriyorum, zaten dediğimi anlayacaksınız, o kadar yaşanan şeyden sonra gayet normal.

Yazının sonuna da bir bilgi sıkıştırayım. Iron Maiden'ın menajeri bu filmin bilet satışlarını yakından takip etti. Ve en sinir bozucu yeri, buraya geçen sene gelememelerinin sebebi tabiki organizatör problemi...

Filmin sponsorlarından e-kolay.net müzik de bir kampanya açmış. Veriler doğrudan doğruya menajer Rob Smallwood'a iletilecek!

http://muzik.ekolay.net/iron_maiden_promosyon.asp

not: Filmin 25 Mayıs'ta DVD'si çıkıyormuş. Sesimizi duyurmak için orjinal alalım! Önce gişe hasılatı,arkasından filmin sponsorunun imza listesi, sonra da iyi bir DVD satış grafiği ile kısa bir zaman diliminde sesimizi çok güzel duyurabiliriz.

Hiç yorum yok: