8 Kasım 2008 Cumartesi

8 Yıllık Bu Çile Bitti Artık Bu Sene...


Çıkacaktı çıkıyordu derken AC/DC Black Ice'ını ekim ayının son günlerinde yayınladı. Çıkmasıyla birlikte albüm ilk haftada dünya çapında 1.760.000 adet satış yaptı. Bu listeye dahil olmayan önsiparişle dünyanın dörtbir yanına yollanan yaklaşık 5.000.000 adet albümde cabası. Albüm içinde Arjantin, Avustralya, Avusturya, Belçika, Kanada, Danimarka, Fİnlandiya, Fransa, Almanya, İrlanda, İtalya, Yeni Zelanda, Norveç, Polonya, İspanya, İsveç, İsviçre, İngiltere ve Amerika gibi ülkelerin olduğu 29 ülkede 1 numara oldu. Muhtemelen yıl sonunda 2008'in en çok satan albümü olmuş olacak. Albümün çıkmasıyla birlikte start alan dünya turnesinin 1. ayağında biletler hızla tükenmeye başladı. Özellikle Avrupada (bu yazıyı yazmaya başladığım günde sadece Bilbao konserine bilet bulunabiliyor) konserler tamamen sold out olmuş durumda. Bu kadar büyük bir patlama ya neden olan bir albüm için kritik yazmadan önce ciddi anlamda sindirmek gerektiğine karar verip günlerce albümü dinledim. Aşağı yukarı son 20 gündür dinlediğim tek şey diyebilirim. Albüm Bon Scott dönemi albümü Powerage'den güzel bir hava taşıyor. Bu albümde de Powerage'te olduğu gibi blues ve boogie ağırlıklı bir Rock n' roll var. Yani en azından bana göre. Aslında içinden şu parça iyi şu şöyle bu böyle denmeyecek kadar iyi ve dolu bir albüm olmuş. Albümün en dikkat çekici parçaları Rock N Roll Train, Big Jack, Skies on Fire, Black Ice, Spoolin of a Fight ve bence albümün en iyi parçası olan Angus Young'ı ilkkez slide gitar'la dinlediğimiz gerçek bir blues parçası Stormy May Day. Grup zaten köklere dönüş sinyalini bir önceki albüm Stiff Upper Lip'te vermişti. Ancak o albümün besteleri bu kadar başarılı değildi maalesef. O yüzen bu sinyal pek fazla dikkat çekmemişti. Bu albüm gitar ritmleriyle, riffleriyle, blues, boogie tınılarıyla tam anlamıyla bir AC/DC albümü olmuş Muhteşem bir albüm, AC/DC'den 3. defa müthiş bir dönüş. Artık sırada Live in Istanbul var.... Umarım

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Back In Black ayarında tonlamalarla, her zamanki basit bestelerle müthiş enerji veren bir albüm olmuş. Bu kışı iyi geçirtecektir.
Whiskey on the rocks!

Noodles