27 Haziran 2010 Pazar

İk-INCI gün: Geleneksel metale gel!

Volbeat’le girdim içeri. Beklediğimiz gibi keyifliydi. Aradan sonra yerli malı Hayko Cepkin sahne aldı. Akabinde de aksiyon başladı. Manowar Türkiye tayfasından terbiyesiz it sürüsü, kombine saha içinin en ön tarafında Manowar kol hareketleri ve orta parmakla Hayko’ya siktir çektiler. Tabi içinde benim de olduğum kıçının kılları kadayıf olmuş güruh, Hayko’dan çok haz etmese de bu terbiyesizliğe tahammül edemedi. Bu itlere bir şeyler fırlatıldı. İtler cevaben uluyunca da müdahele edildi. Sonuçta birkaç it dışarı atıldı, geri kalanların elleri kolları da bir anda niyeyse münasip bir yerlerine kaçtı!!!

Şimdi bu arkadaşlar o kadar angut, o kadar geri zekalı ki, sanıyorlar Hayko’yu sahneden indirince hemen Manowar çıkıverecek. Konser saat gibi işlemiş, gruplar zamanında başlamış ve bitirmiş. Bu şartlarda böyle bir şeyin olacağını nasıl düşündünüz liseli ergenler? Ha tepkiniz orga ise Rammstein’da neredeydiniz? Tepkiniz brutal vokale ise death gruplarının konserlerinde de aynı şovlarınızı bekliyorum. Bu arada Dio tişörtü ile çıkan Hayko’yu da tebrik ediyorum…

Sonuçta şu oldu: Nasıl maçta tribunde kavga çıkınca tadın kaçar tezahurat yapamazsın burada da öyle oldu. Bu arada alabildiğine tutucu jenerasyonuma da bir kez daha helal diyorum. Sevmesekte siktir çek(tir)meyiz. Arkaya gidersin, dinlemezsin vs ama öne gelip de itlik yapamazsın, yaparsan INCInirsin!!!

Hayko’da ses düzeni kötüydü. Metacileri tatmin edelim diye distorsiyonu açınca, ya da brutal vokali abartınca olmuyor. Albumundeki gibi söyleseydin keşke…

Sırada Manowar var! Niyeyse bana göre Manowar’da da ses düzeni kötü geldi: Joey De Maio’nun basını duymadım lannn!!! Bassız Manowar olur mu? Süre kısa olunca bir sürü iyi parçayı da çalamadılar. Genelde sert ve hızlı parçaları çaldılar. Mountains ya da Guyana da kafadan yalan oldu tabii…

Açılışta Manowar’ı çaldılar, bence süperdi. Shell shock da olurdu ilk albumden ama bu set liste layt kalırdı sanki:) hail and kill, kings of metal, house of death, warriors of the world diğer aklımda kalanlar. Bu arada Joey de maio bas gitarını konuşturmak dışında, yabancı birinin konserde en uzun Türkçe mulakatı verme onuruna da nail oldu. Sen harbiden insan değilsin! Bir türk dört Avrupalıya bedeldir falan dedi. Biz onu biliyoruz tarihten. Kuranı da hatmedersin sen, yürü be:)))Bu arada big 4’a da takmış kafayı ama sikletler farklı, sen thrash’i siktir et, metal kralı olarak devam et…

Bu arada gene De Maio, “Dio arkadaşımdı dedi, babayı andı” ve harika bir heaven and hell cover’ı ile Dio’nun ruhuna fatiha okudular, biz de eşlik ettik. Hail and kill’de de stad yıkıldı, pogolar falan da gırla…

Kapanışı Accept yaptı. İlk göz ağrılarımızdan. Ama maalesef yurdumun yeni nesil metalcileri Manowar, Dream Theater ve Metallica’ya verdikleri önemi Accept’den esirgemişler. Metal tarihinin en iyi parçalarından Loosers and winners ve Princess of the dawn’daki eşlikten hareketle yapıyorum bu yorumu. Yeni vokalist, sesinin gürlüğü dışında Udo’yu iyi taklit etti! Tabi günün kahramanları harika solo performansları ile gitarist Hoffman ile Bascı Baltes idi. Klasik müzik kolajı bence harikaydı: Bolero, hall of the mountain king, bumble bee’ye benzettiğim bölüm falan bence yardı, geçti…Baltes da bas gitarist adayı bendenizi mest etti…

Metal Heart’da coştuk, taptığım Balls to the wall’dan en zayıf halka London leather boys geldi ama bis sonrası finalde balls to the wall’la ödeştik. Ooooo kısmında sesimiz kısıldı… I’m a rebel, orjinalinden hızlı breaker ve fast as a shark falan tabi süre de olunca abiler baya uzun bir setlist yapmış. Ama ben daha önce yazdığımın arkasındayım: Headliner Manowar olmalıydı Udo’suz Accept’in önünde. Tabi Manowar’ın ses düzeni de adam gibi olmalıydı! Ama anladığım ikinci güne baba bir grup bulamayınca Accept’e vurmuş piyango! Accept de ise ses düzeni Manowar’dan ve Hayko’dan daha iyiydi…

Sonuçta ben 80’lerin iki devi Accept ve Manowar’da acaip eğlendim. Hatta Accept’de kendimi de kaybetmişim, yanımdaki Iranlıyla neredeyse kardeş oluyorduk:))) Yarına ezik bir bel, kısık bir ses, vahim bir boyunla geliyorum; gazam mubarek olsunnn, gerisi tıraş hatta thrash olsunnn…

Hiç yorum yok: