3 Ağustos 2008 Pazar

Yılan ve Leopar


Boşu boşuna tembelliğe 7. ölümcül günahtan biri dememişler. Bir konser yazısı yazmmn bir saat sonra, birazdan, yarın, öyle böyle şöyle derken 1 ayı buldu. Ve nihayet Masstival. Whitesnake ve Def Leppard elele, hep beraber sahneye...

Whistesnake'i eşimle birlikte 2006'da yine Parkormanda izlemiştik, ancak bu Def Leppard'la ilk randevumuz olacaktı. Gerçi son yıllarda Def Leppard'ın ne yaptığıyla pek ilgilenmiyordum ama yine de geçmişte severek dinlediğim günlerin hatırına içimde bir heyecan vardı. Parkormana vardığımızda sahnede Şebnem Ferah sıkıcısı vardı. Kendisini de müziğinide aman aman hiç yani...Konser alanında yayılarak zamanı ilerletme kararı aldık. Ama git artık be kadın derken neyse ki bizim Whitesnake ve Def Leppard'la başbaşa bırakarak gitti. Bu arada 2. bir sahne varmış ve ana sahnedeki konser bitince orda başka bir grup çalmaya başlıyormuş. Açıkçası festivalden önce programa bakmıştım, ilgi çekici birini göremediğimden gidip sahne nerde diye bile bakmadık ve WS'i beklemeye başladık. Programda 21.30'ta çıkacağı söylenen WS bir 10 dakikalık gecikmeyle sahneyedeydi. Klasik konser açılış introları ve akabinde David Coverdale'in Are You Ready? çığlığıyla birlikte son albümün açılış parçası Best Years'la giriş yaptılar. Yanımızdaki Hollandalı turist triosunun çığlıkları görülmeye değerdi. Son albümden bir şarkı olmasına rağmen ciddi bir katılım vardı. Akabinde Fool For Your Love geldi ki alandaki ilk büyük kopmayı yaşadı alan. Arkasından yine son albümden Can You Hear the Wind Blow geldi. Bu arada şarkı sıralarını aradan geçen zaman nedeniyle karıştırıyor olabilirim dediğim gibi tembellik ...
Neyse, David Coverdale, konserden bir kaç gün önce kanserden kaybettiğimiz eski WS gitaristi Mel Galley anısına Love Ain't No Stranger'ı çalacaklarını söyledi. Duygusal bir andı, Coverdale sıksık ellerini gökyüzüne kaldırarak cenneteki arkadaşına selam yollar gibiydi. Ardından arka arkaya Lay Down You Love ve Is This Love geldi. Bu arada Coverdale'in seyirciyle dialoğu bir önceki konsere göre çok çok samimiydi, sanki hafiften de kafası iyi gibiydi. Bu arada "bu Türk birasına ne diyorsunuz Efes sanırım müthiş bir şey" diyerek Efes Pilsen'in para verse yaptıramayacağı bir reklam yaptı. Is This Love'dan sonra sahnede sadece gitaristler Doug Aldrich ve Reb Beach kaldı. Aşık atışması tadında karşılıklı atışmaya başladılar, yılların iyi iki gitaristini karşı karşıya izlemek güzel bir keyifti hakikaten. Grup sahneye yine yeni albümden A Fool In Love'la döndü. Akabine Coverdale grubun 30. (Yuh o kadar oldu mu?) kuruluş yılını kutluyoruz ve eskilerden bir parça çalacağız diyerek Doug'la birlikte Ain't Gonna Cry No More'u akustik olarak çaldılar. Şarkıyı yıllar var ki dinlememiştim müthiş bir tad oldu. Ardından müthiş bir blues klasikleri olan Ain't No Love In The Heart Of The City geldi. Müthiş çaldılar, katılım harikaydı. Ardından Give Me All Your Love geldi ve alandaki ikinci büyük kopma oldu ciddi bir dalgalanmayla birlikte insanlar bağıra bağıra şarkıya katılıyordu ve bitmesiyle konserin altın vuruşu geldi. Here I Go Again... Şarkı başladığı an gerçekten anlatılmaz yaşanır Coverdale mi daha çok söyledi biz mi bilemiyorum. Bu arada seyirici geçen konserden çok çok daha iyiydi. Aradaki 2 senede ne değişti de bu kadar ateşli bir Whitesnake kitlesi ortaya çıktı anlayamadım. Here I Go'nun ardından bir içeri git gelin akabininde Still Of The Night'la konseri bitirdiklerinde pek çok insanda Def Leppard'a ayıracak güç kalmamıştı. Bir kenarda oturup bir iki bira içip soluklanalım dedik. Yaklaşık 45 dakika sonra insanlar etrafta muhabbeteyken birden bire Rocket'in giriş introsu duyulmaya başlamasının akabininde Def Leppard küt diye sahneye çıkıverdi. Etrafta yayılmış insanların sahneye doğru koşuşları görülmeye değerdi. Tam sırasını hatırlayamıyorum ancak Animal, Love Bites, Hysteria, Armageddon It, Photograph, Pour Some Sugar On Me, Rock Of Ages, Make Love Like A Man gibi klasiklerini çaldılar. Adrenalize albümünden sonra çıkardıklarını hiç dinlemediğim için o albümlerden ne çaldılar hiç bilmiyorum. Açıkçası biraz hayal kırıklığı yaratan bir konser oldu, sound konusunda tamamen batmış durumda Def Leppard. Tamamen pop müzik grubu olmuş, ya da belki de hep öyleydi de eskinden biz farkedemedik. Çok yavan bir sound, iki iyi gitaristi olmasına rağmen oldukça zayıf gitar tonları. Evet yukarıda adını geçirdiğim eskiden severek dinlediğim şarkıların tümüne katıldım aslında gerçektende eğlendim ama. Ne bileyim hele WS'ten sonra açıkçası çok zayıf bir konser oldu. WS'i Pop Metal içine sokarken DL'ı nereye koymalı konserde ciddi ciddi düşündüm. Neyse yaklaşık 1 saat sahnede kaldılar. Bis'ten sonra Lets Get Rocked'ın akabininde konseri bitirdiler. Rick Allen'ı sahnenin önünde görünce kalan son enerjimi onu alkışlamaya ayırdım. 6 Temmuz güzel bir gece oldu. Heavy Metal'in iki efsanesini aynı gün sahnede görmemiz İstanbul içi bir ilkti. Umarım devamı gelir.

Fotolar: www.masstival.com

Hiç yorum yok: