
Daha önce anmıştık blogumuzda!
Rahat etsin gittiği diyarlarda...

Gündemde malumunuz “açılım” varken, ülkemizin en bilinen metal grubu Pentagram’la tanınan, daha sonra kendi grubu Big Bang’de çalan, 16 yıl önce bügün teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşen Ümit Yılbar’ı anmamak olmaz!

Hastasıyım:)Rocktan metale geçişin dehşet bir özeti bu! B yüzü Only as Young as You Feel da guzel. Kapağı da mükemmel olunca haliyle en pahalı single’lardan birisi oluyor bu 7’’. Bu single’ın 12’’lik versiyonunda Love’s power diye 3. bir parça var, bu da başarılı! Vokalist Gary Lettice detone ve monoton söylüyor, punk vokalistlerini andırıyor ama muzige ve gitarların pis sounduna acaip gidiyor sesi... Bu şarkıyı sonradan Gamma Ray cover'ladı…
İki harika single’dan sonra aynı yıl The Nightcomers albumu çıkıyor. Kadro dizilişi single’lardakilerle aynı:
92’de Hypnosis Of Birds çıkıyor. Album cok iyi ama belli bir turde gitmiyor. Alternatif denemeler, hatta heavy rock var. 93’de efsane Heavy Metal Mania single’ı 12’’deki şarkılarla bu kez cd formatında çıkıyor. Hypnosis ve HM Mania single’ı birlikte, Ingiltere’de Spirits Of The Fly adıyla 96 senesinde yayınlanıyor. Süper bir album, özellikle açılıştaki Into Lebanon, Small Hours’un yeni Holocaust yorumu, In the Dark Places of the Earth ve Caledonia iyi parçalar…Kapanıştaki surprizse Metallica’nın Master Of Puppets’ı. Hep onlar mı NWOBHM şarkılarını yorumlayacak. Al bakalım:)

- Benim thrash şampiyonumu belgesele de koymamışlar:( Olsun gönüller şampiyonudur:) Hala iddiamı en azından ABD için yineliyorum. Metal Church’den daha iyi 6 adet albümü olan yoktur. (Alman gruplarının son dönemlerini didikledikten sonra dünya şampiyonluğunu ilan edebilirim)
- Filmin finalinde Clash Of the Titans Amerika turnesi vardı. Thrash’in zirvesi malum, Megadeth, Slayer, Anthrax ve Death Angel’in katılacağı konser silsilesi. Big four’dan üç tanesini birlikte izlemek! Ancak Death Angel’ın geçirdiği kaza sonrası Alice In Chains’in onun yerine konsere eklenmesi, thrash için sonun başlangıcı. Konserde Seattle’lı AIC’e thrasherların verdiği aşırı tepki, grunge müziğin palazlandığı dönemlerde thrash gruplarının konserlere alınmaması şeklinde bir intikama dönüşüyor. Oysaki thrash grupları ilk çıktıklarında grunge gruplarını konserlerine almış, beslemiş, büyütmüş! Hatta 93 Metallica konserinde de stadda konser başlamadan önce bol grunge yüklemişlerdi beynimize! Bunlar metalin punk’a oranla çoğulcu, özdeş türlere ve halka daha yakın, sevgiden yana olduğu şeklindeki görüşümüzü bir kez daha pekiştirmiştir. (Biraz abarttım)


Dördüncü album Down To Earth benim favori Rainbow albumumdur! Özellikle Alcatrazz’dan tanıdığımız vokalist Graham Bonnet’in sesinin gruba inanılmaz gittiğini ve Rainbow’la neden daha fazla album yapmadığını yıllardır merak eder dururum. (Blackmore’la bir şekilde kanları uyuşmadı kesin!) İlerde Bonnet’in yaptığı işleri detaylandırmaya niyetliyim. Bu albumden parca vermiyorum, çünkü baştan sona süper bir album. İlk üç albume oranla parcalar daha kısa, daha kolay dinlenir, blues dozu da daha az. Oryantal kontenjanından Eyes Of The World de en sevdiğim Rainbow şarkısıdır. Tabi introsu gene klasik müzikten esinlenme. Bazı eleştirmenler bu albumun pop Rainbow dönemi başlangıcı olduğunu söylerler, evet popüler çizgiye kayma başlıyor ama çok baba albumdur gene de!