4 Eylül 2009 Cuma

“Get Thrashed: The Story of Thrash Metal” belgeseli


Sağolsun bluejean vermis (en nihayetinde bir halta yaramis), anca seyrettim. Harika bir belgesel, resmi sitesi ve künyesi burada !

Bunlar da kısa kısa izlenimlerim;

- Öncelikle thrash’in başlangıcı hakkındaki izlenimlerim belgeselle aynı. Metallica günyüzüne çıkarır, Slayer sınırları daha da genişletir (ufak bir edit yaptım)…

- Mosh ve pogo’nun metalden çok punka özgü olduğunu söylemiştim. Hard core’cular tarafından başlatılmış ki bu da tuttu sayılır. Filmin en etkileyici sahneleri kafası gözü yarılan insanların bu işten aldıkları keyifti. (80’lerde Fight Club çekilse hiç iş yapmazmış be abi, ihtiyaç yokki!)

- İlk dönem konserler ve sonrasındaki ev partileri kısmı muazzamdı. (İçinde olmayı kim istemez?)

- Gene acaip olay, thrash konserlerinde Mötley Crüe vs glam grubu tişörtü giyenlerin pataklanması hadisesi. Kill bonjovi hadisesinde bahsetmiştim. (Punk’ın saldırganlığı baskın çıkmış diyip günahı punk’a yükledik mi bundan da yırttık.)

- Benim thrash şampiyonumu belgesele de koymamışlar:( Olsun gönüller şampiyonudur:) Hala iddiamı en azından ABD için yineliyorum. Metal Church’den daha iyi 6 adet albümü olan yoktur. (Alman gruplarının son dönemlerini didikledikten sonra dünya şampiyonluğunu ilan edebilirim)

- Röportajlar içinde, Overkill’in solisti Bobby "Blitz" Ellsworth, Hirax Solisti Katon W. de Pena -ki abi zencidir!- ve Exodus’un ilk solisti REGD Paul Baloff beni en çok etkileyen adamlar oldu!

- 90’larda thrash kalesini Pantera ile Sepultura savunmuş. (Pantera’nın geçmişinin glam olduğunu düşünürsek çok trajik bir durum.)

- Filmin finalinde Clash Of the Titans Amerika turnesi vardı. Thrash’in zirvesi malum, Megadeth, Slayer, Anthrax ve Death Angel’in katılacağı konser silsilesi. Big four’dan üç tanesini birlikte izlemek! Ancak Death Angel’ın geçirdiği kaza sonrası Alice In Chains’in onun yerine konsere eklenmesi, thrash için sonun başlangıcı. Konserde Seattle’lı AIC’e thrasherların verdiği aşırı tepki, grunge müziğin palazlandığı dönemlerde thrash gruplarının konserlere alınmaması şeklinde bir intikama dönüşüyor. Oysaki thrash grupları ilk çıktıklarında grunge gruplarını konserlerine almış, beslemiş, büyütmüş! Hatta 93 Metallica konserinde de stadda konser başlamadan önce bol grunge yüklemişlerdi beynimize! Bunlar metalin punk’a oranla çoğulcu, özdeş türlere ve halka daha yakın, sevgiden yana olduğu şeklindeki görüşümüzü bir kez daha pekiştirmiştir. (Biraz abarttım)

Aklıma gelenler bunlar. Hayır thrash, grunge olmasa müziğin kendi içdinamikleri nedeniyle gene etkisini yitirecekti. Çünkü mizacı gereği yeraltında olmalıdır. Ancak bugün metal yapan grupların içinde o kadar küçük bir oran salt oldschool thrash yapıyor ki bu metale ihanettir. O kadar!

Hiç yorum yok: