
70’lerden gelen ve metalin babası diyebileceğimiz Black Sabbath, doom metalin de atasıdır. Doom; kelime olarak kıyamet demek. Müzik genelde daha ağır ritimli, ölümü çağrıştıran melodilerden müteşekkil. Bu türün 80’lerden en sevilen örneği İsveçli Candlemass. Bu grubun 86 tarihli Epicus Doomicus Metallicus albümü ile türün adı net biçimde oluşuyor: Doom metal!

Power metale geçersek… Vokalistin sesinin güçlü ve melodik olduğu, nakaratında müthiş melodilerle dikkati çeken,

Gene punk etkileşimli thrash ise Metallica ile gün yüzüne çıkmış ve popülerleşmiş, Slayer ile sınırlarını belirlemiştir. Gitarların distorsiyonu, hard rock’tan heavy metale geçişte ne kadar arttıysa, metalden thrash’e geçerken de bir o kadar daha artmıştır. Thrash’in formülasyonu basit anlayacağınız.

Venom, müziğinden ziyade, müziğe getirdiği yeniliklerle birçok tarzın ortaya çıkmasını sağlar. En başta şarkı sözleri ile şeytan temasının işlenmesi ve Black Metal albümü ile bu türün isminin de babası olur Venom. Pek bilinmeyen Hell grubu da şeytani temalı ve tiyatral anlatımı benimseyen gruplara önder olacak, bu tür, zorla Hıristiyanlaştırılan İskandinav yarımadasında acayip taraftar bulacak ve bir sürü alt türev metal tarzının da doğmasına yol açacaktır…
Satan grubunun iki elemanı, gitarist Steve Ramsey ve basçı Graeme English’in 90’da kurdukları Skyclad de folk metal gruplarının ilk örneklerindendir.

70’lere dönersek… Folk, doom ve black türlerine rock grupları arasında bol bol rastlanırdı. Jethro Tull, Black Sabbath ve Black Widow, ilk bilinen örneklerdir. Bu grupların yaptıkları, 80’lerde metal gruplarına illa ki esin kaynağı olmuştur. Yalnız; şeytani müzik yapan eski gruplar ile (80’ler) yeni gruplar (90’dan günümüze) arasındaki belirgin fark, vokalde ortaya çıkar. Yeni gruplarda vokal, kedi miyavlaması gibidir! Eski gruplarda ise vokalde yapay bir zorlama, ses değiştirme, taklit etme gibi bir şeye rastlanmaz.

Aynı şekilde; 70’lerde çok popüler olan ve cazdaki virtüözlüğün rock alanına taşınması ile ortaya çıkan progressive rock da ilk olarak Rush tarafından metale uyarlanmıştı. Bugün de Dream Theater’la hayli revacta… Gene 70’lerde; popüler çizgide renkli kıyafet ve makyajlarıyla dikkat çeken glam rock da Kiss’le metal dünyasına girmiş; Quiet Riot, Ratt, Mötley Crue gibi gruplar 80 ortalarında listeleri alt-üst etmişlerdir.

Death metale adını Amerikalı Death grubu vermiş, sonradan İskandinavya, eski Doğu Bloku ülkeleri ve Latin Amerika’da fazlasıyla sahiplenilmiştir. Thrash ve speed’den en belirgin farkı, vokalin boğuk olmasıdır. Bu tür vokale brutal (zalim) vokal deniyor. Ayrıca punk’tan aksak ritim ödünç alan hardcore etkisi de görülür bu tür müzikte. Death grubu müzikaliteye önem verirken, türün son dönemdeki örneklerinde içi iyice boşalmış, işi sadece vokal şovuna dönüştüren gruplar kalmıştır. Bugün artık brutal vokali de abartan bazı elemanlar şarkıyı adeta karınlarından söylüyorlar ki, ben bunlara vantrolog vokal diyorum ! Evet; izah etmeye çalışayım: Artık ses gırtlaktan değil, daha aşağıdan, derinlerden, büyük ihtimal bağırsaklardan filan geliyor! Death’in de ötesi denebilecek türlere gore metal deniyor…
Neoklasik metal, klasik müzikten yoğun olarak beslenir. İlk örneklerinin, 70’lerden Deep Purple olduğunu söyleyebiliriz.

Okyanusun öte yakasında punk’taki aksak ritimleri metale uyarlayan grupların ilk örnekleri Anthrax ve Suicidal Tendencies'dir. Bu türe, sertlik ve hızlılık katsayısı göz önüne alınarak hardcore ve speedcore denir. Ayrıca Anthrax, rap grubu Public Enemy ile ortak ilk rapmetal şarkılarını icra etmiş, nedense 90 sonlarında bu türe rapmetal yerine numetal terimi uygun görülmüştür.
Son olarak; teknolojik gelişimle gitar sesinin elektronikleşmesi ve vokalin de “dicitize” edilmesiyle ortaya çıkan industrial metal ile bitirelim türleri. İlk örneği Ministry’dir. E

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder