11 Şubat 2008 Pazartesi

Pop müzik, yoz müzik!


Aslında bir çoğunun sandığı gibi pop bir müzik türü değildir. 80’lerde diskolarda çalınan ve içinde pop müzik adı geçen parçalar da 70 disko furyasının uzantısı, 90’ların tekno zırvalarının da atalarıdır. Kabaca müzikten ve şarkı sözlerinden ziyade ritmin, nakaratın ön plana çıkarıldığı dans ettirmeyi hedefleyen bir müzik diyebiliriz.

Müzik programlarının ve vitrinlerinin önemli bir kısmını süsleyen pop müzik, popüler kelimesinin kısatması olarak kullanılmaktadır! Yani popüler her şey pop müziğin kapsamını oluşturur. Burada kalite ve tür ayrımı yapılmaz, tek öncelik kaygısı albümün çok satması, hemen tüketilmesidir. Mağazalar genelde en çok sattıkları 10 albumu girişe bir yere dikip gözünüze sokarlar. “Önce bunlara bak, önce bunları al” hayatımızın bilimum evresinde karşılaştığımız dayatmalardan sadece biridir. Sizin yerinize karar veren bir otorite, ne dinleyeceğini söyleyen bir varlık…

Pop müzikte ya da müziğin popülerleşmesinde milat 81’de yayına geçen MTV’dir. Bu tarihten itibaren sırf müzik çalan kanalların hızla çoğalmasıyla görsellik, fiziksel özellikler, klipler ve dansçı kızlar müziğin önüne geçmiş, fiziken yetersiz şarkıcılar ise çaptan düşmüştür. Tabi tür olarak buna uygun hiphop, r’n b ve light (glam) rock grupları daha ön plana çıkmıştır. Müziğe yeni atılan şarkıcılarda bu özellikler aranmış, solo müzisyen sayısı artmış, müzik yapan grup sayısı da azalmıştır.

İnternet devrimi sonrasında ise bilgiye ve her tür marjinal müzik türüne daha kolay ulaşılması, bilinçli dinleyici kesiminin artmasını sağlamıştır. Bu gidişatın sonucunda daha kaliteli tür ve grupların satacağı bir dünyayı düşlüyoruz:)

Hiç yorum yok: